Gökyüzü Dansı (Kelime Oyunu 36)

Resim:Larisa-K(Pixabay)

Uzun süredir bu etkinliğe katılamadığım için kısa da olsa bir şeyler yazmak istedim. Her hafta birbirinden güzel öyküler okuduğumuz etkinliği keyifle takip ediyorum. Bu haftanın kelimeleri: gözyaşı, uçurtma, balo salonu, deniz, şamdan

Umara apartmanın terasına çıktı. Yıldızları izlemek için güzel bir gündü, havada tek bir bulut yoktu. O sırada gecenin karanlığında gökyüzünde salınan uçurtma dikkatini çekti. Kim bu vakitte böyle bir işe kalkışırdı ki? Meraklanıp etrafa bakındı. Uçurtmanın ipini gözleriyle takip edince onun ilerideki denize kadar uzandığını gördü. Geminin korkuluğuna bağlanmış ipin başında güzel bir kız vardı. Karamel saçlı kız ipi çözdü, uçurtmayı serbest bıraktı. Umara diğer tarafa bakınca uçurtmanın savrulup gittiğini gördü. Gemiye tekrar döndüğünde kızın gözyaşlarını fark etti. Onun neden üzgün olabileceğine dair kafasında bir sürü soru işareti belirmişken bir dans müziği yükseldi. Geminin güvertesi bir balo salonuna dönmüş gibiydi. Her yer ışıltılı ve süslüydü. Umara şaşkınlık içinde insanların açık havadaki gösterisini izledi.

Kız gözlerini silip insanlara döndü. Bakışlarından onlara imrendiği çok belliydi. Canlı renkler giyen herkesin aksine o koyu gri ve yere kadar uzanan bir elbise giymişti. İnsanlar bitmek tükenmez bir enerjiye sahip gibi durmadan, heves içinde dans ediyordu. Seyirci kalanların yüzlerdeki tebessüm ve hayranlık dolu ifadeler giderek büyüyordu. Kız ise bir başına düşüncelere dalmıştı. Bir şeyden dolayı acı çektiği belliydi. İstenmeyen bir yere hapsedilmiş gibiydi. Umara kimse onu dansa kaldırmadığı için kızın yalnız hissettiğini düşündü.

“Bunu hemen çözmem gerek,” dedi çok bilmiş bir şekilde. Kendi etrafında bir tur dönünce üzerinde kızınkiyle aynı tonda gri bir takım elbise belirdi. Şimdi gitmeye hazır olduğunu düşünüyordu. Gözünü kırpıp açtığında geminin güvertesinde belirdi. Zarifçe yürüyerek müzik sesinin geldiği yöne doğru ilerledi. Kızın karşısına geçip elini uzattı, onu dansa davet etti. Bir an neyle karşılaştığına şaşıran kız hareketsiz kaldı. Sonra tereddüt içinde elini karşısındaki gence uzattı. Umara gülümseyerek geminin ortasına doğru götürdü kızı. İkisi büyülenmişçesine dansa o kadar kaptırdılar ki kendilerini bir süre sonra ayaklarının altından parıltılar saçarak göğe doğru yükseldiler. Büyükçe daireler çizerek gittikçe yükseliyorlardı.

Onları izleyen herkesin dili tutulmuş gibiydi. Bir kadın şaşkınlık içinde geriye adım atınca yuvarlak masanın üzerindeki şamdanı devirdi. Bir adam da ağzı açık halde yukarı bakarken dans ettiği karısının ayağına bastı. Aşağıdaki uğultular ve hayret nidaları giderek artarken Umara yaptığı hatanın farkına vardı. Kendini birden salınca kızla birlikte düşmeye başladılar. Kız korkuyla çığlık atarken Umara uzansa da kızın elini yakalayamadı, birlikte suyun derinliklerine gömüldüler.