31 Ekim 2023 Salı

Link Click 2.sezon (Anime)

 


 Daha yeni ilk sezonu izleyip paylaşmıştım ama 2. sezon öyle iyiydi ki söylemek istediğim çok var, o yüzden yeni başlık açtım. Tek kelimeyle bayıldım animeye. :)

 Bu sezon da 12 bölümden oluşuyor. İlk sezonda iki arkadaş aracılığıyla farklı kişilerin hayatlarına tanık olmuştuk. Son bölümlerde işin seyri birden değişmişti. 2. sezon tamamen polisiye gerilim üzerine kurulmuş. Bölümler öyle bir yerde bitiyor ki ne olduğunu öğrenmek için hemen sonraki bölüme geçmek zorunda kaldım.

 Lu Guang ve Cheng karakterlerini daha bir sevdim. Bunların ev sahibi olan kızla iyi bir üçlü oldular. Aralarındaki güven ve bağlılık çok iyi yansıtılmış. İlk sezonun aksine burada kendi başları belada. Oyun isteyen, tuzak kuran birileri var. Üçlü ne yapsa da bazı sorunları aşamıyor. Gerilim ve gizem son bölümlere kadar sürüyor. Suçlunun kim olduğunu ve nasıl suç işleyebildiğini çözebilmek güçtü. Her şey ince düşünülmüş, akıl oyunlarını çok sevdim. Lu Guang gerçekten zeki ve soğukkanlı. Cheng de güçlü ve azimli biri. Finale doğru olaylar çözülürken farklı gelişmeler açığa çıktı. Yani anime henüz bitmemiş. 🥲 3. sezon kim bilir ne zaman gelir, beklemek zor olacak.

 Lu Guang bir sır saklıyor, bildiği şeye şaşırdım, umarım gerçekten değiştirebilmiştir yaşanacak olanları. (Bazı şeyler karmaşıktı, tam anlamadım ama 3.sezonda her şey netleşecektir.) Bu kadar sakin kalıp acı gerçeği kendine saklaması bile nasıl sağlam bir karakterde olduğunu gösteriyor. Bu sezonda Lu Guang'ı çok benimsedim, saygımı kazandı. Soğukkanlılığını ilk kez yitirdiği bir sahne vardı, çok etkileyiciydi. Cheng ile olan dostluğu takdir edilesi boyutta. Lu Guang'ın en baştan beri neden biraz içine kapanık, düşünceli olduğunu daha iyi anladım. Bayağı ters köşe oldu benim için. Kendisi üstüne basa basa geçmiş geçmişte kalmalı, kuralların dışına çıkılmamalı diyordu bir de. 

 Kızın adını unuttum o da bayağı iyiydi bu sezonda. Bu üçlünün yaptığı dövüşlere bayıldım. Dövüş sahneleri gerçekçi ve havalıydı. Çizimler de oldukça iyi. Animenin opening ve ending müzikleri de harikaydı. Onları da paylaşacağım, izlerken gözlerimi alamadım. 3.sezon çabuk gelsin. 🥺 İlk video opening, 2.video ending.





28 Ekim 2023 Cumartesi

Link Click (Shiguang Daili Ren) Anime

 

 "Neden ölmüşlere kelimeleri iletmeyi kabul ettiğimi biliyor musun? Bu kelimeler ölmüşlerin kaderini değiştiremez. Ama kelimeler yaşayanların pişman olmamasını sağlayabilir."



 Merhabalar çok ilginç, kısa bir anime ile geldim. Başta dilinin Çince olması kulağıma garip gelse de sonra o kadar sardı ki bir günde bitirdim bölümleri. Hemen konusuna geçeyim. :) (gifler:tenor.com)





  İki arkadaşın alışılmışın dışında bir fotoğraf dükkanı var. Dükkan sahibi de ayrıca arkadaşları, onlara sürekli müşteri getiriyor. Lu Guang (beyaz saçlı olan) bir fotoğrafa bakınca o ana dair 12 saatlik görüntüler görüyor. Cheng ise fotoğrafların içine girip müşterinin istediğini yapmaya çalışıyor. Tabii Lu Guang'ın yönlendirmesi ile hareket ediyor. Eğer geçmişte önemli bir değişiklik yaparsa gelecekte olumsuz sonuçlar doğabilir. Duygusal ve fevri olan Cheng bir de içine girdiği bedenlerin hislerini de paylaştığı için genelde kendini tutmakta zorlanıyor. Lu Guang'ın sürekli onu uyarmasına rağmen bazen bildiğini okuyor ve işleri karmaşık hale getiriyor.

 İlk bölüm heyecanlı başladı. Sonra biraz daha psikolojik ve duygusal ilerledi. Sonlara doğru gerilim arttı, polisiyeye döndü. Finali çok şaşırtıcıydı, hiç beklemiyordum. Kısaca bayılarak izledim ve 2.sezonu olduğunu da görünce mutlu oldum. Çünkü devamı muhakkak gelmeliydi, öyle bir yerde bitti ki. Karakterleri çok sevdim. Esas yük Cheng'de gibi görünse de sakinliğini hep koruyan ve olacakları gören Lu Guang'ın da düşünceli hallerini çok görüyoruz. İyi bir ikili oldular bence. Cheng ağır durumlardan sonra hep çökmüş gibi görünse de azimli olması ve elinden geleni yapmasıyla kendini sevdirdi. Son bölümler gayet zekiceydi ve merak unsuru ön plandaydı. İlginç bir şeyler izlemek isteyenlere muhakkak tavsiye ederim. :) 



24 Ekim 2023 Salı

Beni Onlara Verme (Kitap)

 


 Yazardan okuduğum üçüncü kitap oldu ve yazar hiç pişman etmiyor. Çarpıcı ve düşündürücü anlatım tarzını yine korumuş. Bu kitap aynı mahallede yaşayan farklı karakterlerin gözünden yazılmış kısa hikayelerden oluşuyor. Her hikayenin sonunda durup nefes alma ihtiyacı hissediyor insan.  Hüzün akıyor hikayelerden, insanın içini sızlatıyor. İçlerinden bazılarını daha etkileyici bulmakla birlikte konular genellikle hayal kırıklığı, gerçekleşmemiş beklentiler, çekilen acılar ve mutsuz sonlardan oluşuyor.

 Kitabın dili akıcı olsa da bazı şeyler insanın içine oturup kalıyor. Yazarın iyi bir gözlemci olduğunu düşündüm, karakter analizi çok iyi. Sanki her bir olay kendi başından geçmiş gibi samimi ve gerçekçi yazmış. Kalemi çok kuvvetli. Daha fazla uzatmadan alıntılara geçeyim. (Yine de favori kitabım Şanzeli Düğün Salonu oldu, onda farklı bir hava vardı.)


Kendimi bilmeye başladığım yaşlarda, içinde yaşamak zorunda kaldığım hayatın bende baş edilmesi güç bir nefes darlığı ve kopkoyu bir iç sıkıntısı yarattığını derin bir acıyla fark ettim.


İş bulmak bir yana, kapkaranlık gecelerin içinde uykuyu, sokağa çıktığımda yolumu, dünya denen cehennemde kendimi bulamıyordum.


Kendimle aramdaki mesafe gitgide artmaya başladı. Bir süre sonra tam ortadan ikiye bölündü hayatım. Bir yanım diğer insanları oyalarken, diğer yanım yavaş yavaş ölüyordu.


Kimseler bilmese de çaresizliğim geçmiyor bir türlü. Kuyular var, derin ve fakat ben Yusuf değilim. Yusuf olmayınca her kuyu derin insan için.


Gizlediğin o acıdan küçücük bir parça bile dışarı taşsa görenlerin içinde sızı kalıyor. Gördüm. Ben de saklıyorum herkesten. Ben de saklıyorum çok şeyi, ondan biliyorum.


Atılan ilk kurşunlar, mevzilerinde kanatsız kalmış çocukların hayallerine saplanır ki, sonrasında hayalsiz kalmış çocuklar gözlerini kırpmadan karşı mevzidekileri yok etmenin peşine düşsün.


20 Ekim 2023 Cuma

Yeni Bölümlere Devam

 


 Bölümler biriksin diye bir süredir beklediğim Jujutsu Kaisen'in ikinci sezonuna devam ediyorum. Ne acayip ki bu animenin dövüşlerini nefesimi tutup izliyorum. İçimde gerilim ve aksiyon tutkunu bir yan var,  😀 yoksa Jujutsu Kaisen'den daha fazla sevdiğim animeler var yani. Gel gelelim bu animeden kopamıyorum. Gojo karakteri olmasa bu kadar ilgimi çeker miydi bilmiyorum. 

 Animede Gojo en iyi jujutsu büyücüsü olarak geçiyor ve iyi taraf sırtını tamamen ona dayamış durumda. Öyle ki Gojo ölürse hepimiz bittik demektir, diye dolaşıyorlar. Öyle bir an gelir ki Gojosuz kalırsınız bir gün ve tüm planlar bozulur. Fazla spoiler vermeden anlatmaya çalışayım hislerimi. :))

 Jujutsu dünyasının en soğukkanlı, karizmatik, yenilmez karakteri olan Gojo'nun etrafı da bir bakıma akbabalarla doludur. Dört gözle onun yok olmasını beklerler. Her ne kadar yenilmez olsa da sonuçta o da insan, duyguları var. Bir anda her şey tersine döner. 

 Gojo Satoru çoğu yükü tek başına taşırken kimsenin şikayeti yok gibiydi. Nasılsa o çıkıp geliyor, kolayca ortalığı temizliyor. Gojo'nun onca yıllık çabasına, öğrencilerine olan güvenine ve bağlılığına acıyor insan. Belki de dışarıdan gamsız ve soğukkanlı görünmesi çevresindekileri onun duygusal olamayacağına inandırmıştır. Anılar, geçmiş kolay unutulmaz. Gojo'nun da zayıf bir noktası vardı ve bunu düşman çok iyi kullandı. 

 Hocamız geride çok güçlü öğrencileri olsun ve doğru olandan vazgeçmesinler diye çok çabaladı. Tek başına her şeye yetmesi imkansızdı. Çok kişiye kafa tuttu öğrencileri için, çünkü yetiştirdiği kişiler de pek normal sayılmazdı. Tepkilere hiç aldırmadı, üstlerini bile rahatça tehdit etti. Bir yerden sonra kendine aşırı da güvendi. Ya da diğerlerinin de büyük işler başaracağına güvendiği için rahattı. Düşman kapıyı çalayım demez ansızın dalar içeri. :( Bakalım gelecekte neler olacak, merakla bekliyorum. Belki kendimi tutamayıp mangasını okurum. 

(Gifler: tenor.com) 







  O kadar konuşmuşken yine güzel gözlerine değinmeden edemeyeceğim. İnsanın şiir yazası geliyor o parlak, mavi gözlere. :D 





  Son bölümlere dair video bırakıyorum, spoiler içerir. :) 



15 Ekim 2023 Pazar

Otori Efsaneleri 1.Kitap Bülbül Döşemeler

 


 Kitap hayali bir ülkede feodal zamanlarda geçmektedir. Üç Büyük Ülke sınırları içinde yaşayan klanlar savaş dönemlerinden geçmiştir. Kendi halinde yaşayıp, farklı bir inanca sahip olan Mino kasabasındaki insanlar bir gün saldırıya uğrar, katledilir. Sadece Tomasu ismindeki genç kurtulur. Kasabaya saldıranlar onu da öldürmek için peşine düşer. Tomasu Otori klanından Shigeru adındaki bir efendi tarafından kurtarılır, evlat edinilir ve ismi Takeo olarak değiştirilir.

 Aradan geçen zaman içinde Takeo her şeyi çok iyi duyabildiğini fark eder. Sahip olduğu yetenekleri daha iyi kullanabilmek için çalışır. Shigeru'nun ise çok düşmanı vardır ve günün birinde evliliğe zorlanır. Shigeru aklındaki planları uygulamaya koymak için evliliği kabul eder ve harekete geçer. Ona bağlı olan Takeo da ne olursa olsun onu bırakmamaya kararlıdır.

 Kitabın başlarında biraz sıkıldığımı söyleyebilirim. Yazarın anlatımı biraz sade geldi bana ama okudukça olaylar merak uyandırıcı bir hal aldı. Çıkar çatışmaları ve entrikalara bol bol yer verilmiş. Gücü elinde tutan acımasız ve arsız erkekler, köle gibi oradan oraya sürüklenen ve söz hakkı olmayan genç kızlar, güçsüz olduğu için kolayca yok edilenler... Kızdığım çok şey vardı. Kitap sonlara doğru daha akıcı oldu. Kafama yatmayan bazı şeyler vardı. Kitap bazı yönlerden bana masalsı geldi. Kurgu sanki daha derin olabilirmiş. En çok Shigeru karakterini sevdim. Finalini daha farklı bekliyordum. Serinin devamını okur muyum bilmiyorum. :)


 Hakkında hiçbir şey bilmediğim bu yeni dünya, klanların katı kuralları ve acımasız kanunlarıyla doluydu. 


 Artık sessiz, kibar görünüşlü Takeo'ydum. Her şeyi duyan kulakları, her şeyi gören gözleri ve intikam derslerini öğrenmeye başlamış bir kalbi saklayan, biraz sıkıcı bir maske takmış biriydim. 


 "Ama her evin zaten kendi şarkısı varken, döşemelerinin kuş gibi şakımasını kim ister ki?"


11 Ekim 2023 Çarşamba

Kitap Alışverişim 7 (2023)

 

 Bir süredir kitap alışverişi yapmamıştım. Geçen gün aldığım iki kitapla birlikte hepsini koyuyorum. :) Çok şükür uzun süredir hayalini kurduğum kitabıma da kavuştum. Kardeşimin verdiği sipariş ulaştı elime ama olsun onu da ekleyim. Yayınevi bana birkaç adet yollayacaktı, daha elime ulaşmadı.




 Bu ikisini daha önce almıştım. Hayal Meyal'i okudum bile, çok güzeldi. :)



 Amazon'dan 40 TL indirim kodu geldi bana. Fırsatı kaçırmayıp birkaç kitap daha aldım. Dördünü 116 tl'ye aldım. Bu aralar Tarık Tufan kitaplarına taktım. :)) Şedaraban'ın konusu çok ilginç geldi bana, fiyatı da çok uygundu, kaçırmayım dedim. Diğer iki kitabı da bana faydalı olacağını düşünerek aldım. Şimdilik benden bu kadar. 😊



6 Ekim 2023 Cuma

Hayal Meyal (Kitap)

 


 Tarık Tufan'dan okuduğum ikinci kitap oldu. Bunu da oldukça beğendim. İki günde bitirdim, elimden bırakmak istemedim. :)

 Kitap karakterimizin bir doktorla olan muhabbeti ile başlıyor. Anlıyoruz ki karakter hep yalnız geliyor doktorun yanına. Hastalığı iyice ilerlediği için ailesinin yanına, mahallesine dönme kararı alıyor. Ancak geçmişle yüzleşmek kolay değil, pek çok hatıra ile dönüyor.

 Zamanında mahallenin kızı İlknur ile onu yakıştırdıkları için nişanlanmışlardı. Ancak İlknur'un önemli bir derdi, yarası varmış. Bu yüzden ayrılık da kaçınılmaz olmuş. Sonrası iki taraf için de acı dolu.

 Kitap kısa olduğu için daha fazla detay vermek istemiyorum. Yazarın üslubunu çok seviyorum. Karakterin iç dünyasını akıcı ve etkileyici şekilde aktarmayı başarıyor. Daha ilk sayfalarda kitaba kapılıp gittim. Nasıl ilerleyeceğini merak ederek okudum. Sonu gerçekten ters köşe oldu. İnsanın üzerine seçme şansı tanınmadan ağır yükler bindirilmesi ve sonuç olumsuz olunca da kişinin hemen suçlanması ne üzücüdür. Hassas kalpler için yaşananlar dayanılmaz olabiliyor.

  Yazarın başka kitaplarını da okumayı düşünüyorum. Bu kitabının biraz daha uzun olmasını isterdim, karakteri biraz daha tanımak isterdim.


 Bize olanaksız gibi gelen onlarca şey başkalarının günlük hayatının bir parçası değil mi?

 Hayal kırıklığı yüzlerine yerleşmiş insanların acıklı umursamazlığı, bütün sokağı kaplayan bir çığlığa dönüşür.

 Mahallede yaşayanların evlerinde sakladıkları fotoğraflarda, kesilmiş tarafta kalan bir yüzüm var benim.

 Kafeden, benim dünyamdan, gelecek kurgularımdan çıktı ama uykularımı bölen kâbuslardan çıkaramadım yüzünü.

 "Evlat, insanlar hakkında Allah'a uy, Allah hakkında insanlara uyma!"

 "Ansızın değil. Anlamak istemediğiniz bu. Ben bağıra çağıra gittim. Ama duymak istemeyenler için ansızın gibi geliyor."


Drizzt Efsanesi 13. Kitap (Kılıçlar Denizi)

   Drizzt Serisi'nin elimdeki son kitabını okudum. Bu bölümde yine bir yolculuğu okuyoruz. Drizzt ve diğerleri yakın dostları için bir k...