Kralın Dönüşü
Merhabalar, son cildi de okuyarak kitabı bitirmiş oldum. Benim için bu süreç unutulmaz, güzel bir yolculuk gibiydi. 😊
Artık savaş kapıya dayanmıştır. Gondor düşmanın dibinde yer aldığı için ilk darbeyi alacak yerdir. Pek çok yerden savaşçılar yardım için oraya akın eder çünkü Gondor düşerse her yer düşecek demektir. Yüzük yoldaşlarından biri olan Aragorn, Gondor'un kralı olacak kişi, umutsuzluk içindeyken tek bir şeye sarılır. Hiçbir canlının oradan geçemeyeceğine inanıldığı Ölülerin Yolu'na gitmeye karar verir. Aragorn cesaretini toplayıp ölüleri savaşa davet eder ve uzun zaman önceki savaşta yeminlerini bozmuş olan ölülere yeni bir şans verir.
Gondor'da savaş çetin geçerken pek çok şey olur. Gondor'un Vekilharcı geleceğin tamamen karanlık olacağını gördüğünü için daha fazla yaşamanın anlamsız olduğuna inanır. Yüzük Yoldaşlarından biri olan gözü pek oğlunu kaybetmişken bir de diğer oğlu Faramir ağır yaralanır, ölümün eşiğine gelir. Umudunu kaybeden baba kendi ölümüne yürür.
Gondor'a yardıma gelen komşu ülkenin savaşçıları da ağır yara alır, büyük kayıplar verir. Rohan hükümdarının akrabası olan Éowyn gizlice savaşa katılmıştır. Cesareti ve bir hobbitten aldığı yardım sayesinde büyük bir düşmanı alt eder. Kadın hep önemli işler başarmak istemişti, Aragorn'un kendine ilgisi olmadığını fark ederek onurlu şekilde savaşmayı göze alacak kadar gururluydu. Yine de kader karşısına Faramir'i çıkardı. İkilinin anlamlı ve hoş sohbetlerini gülümseyerek okudum. Zaten Faramir'i baştan beri sevmiştim, romantik yüzünü de görmüş olduk. 😀😊 Ve Faramir'in Aragorn'a, yani asıl varise tahtı bırakması ve ona olan saygısı da ne kadar yüce gönüllü olduğunu gösteriyor.
Frodo ve Sam ağır koşullarda ilerlediler. İkisi için de çok zor bir sınavdı. Satırları okurken o çaresizliği hissettim, bir adım dahi atamayacak hale gelseler de, sürünseler de görevlerini hiç unutmadılar ve sayelerinde bir çağ kapanmış oldu.
Kitabın sonu benim için duygusaldı. Kara bulutlar dağılmış, güneş açılmıştı. Çabalar boşa gitmedi ve herkesin az ya da çok katkısı oldu zafere giden yolda. Zaten başka türlü zafer elde etmek imkansızdı.
Sondaki ek bölümlerin birinde Aragorn'un elf kızı Arwen ile nasıl tanıştığını ve birlikte olamayacak iki ırkın kavuşmayı nasıl yıllarca beklediğini de öğrenmiş olduk. Aragorn'u kitapta çok daha fazla sevdim, filmde karakterin derinliği bu kadar hissedilmiyordu. Ama oyuncu seçiminin isabetli olduğunu düşünüyorum. Kitabı okurken bir yandan filmleri tekrar izleyince oyuncunun bakışı, duruşu, mimikleri ve görkemiyle bile kitaptaki karakteri ne kadar iyi yansıtabildiğini fark ettim, yerinde başkasını hayal edemedim. :))
Üçüncü kitap ikinciye göre daha akıcıydı. Artık sona yaklaşıldığı için daha heyecanlıydı. Yazarın üstün üslubunu tekrar tekrar anlatmama gerek yok sanırım. 😀 Çok beğendim kitabı ve özenle saklayacağım. Yazarın diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum. 😊
Yaşına rağmen yılmayıp oradan oraya koşan, ırk ayırmaksızın iyi tarafta olan herkes için çabalayan, yine de bazı kimselere yaranamayıp felaket tellallığı ile suçlanan Gandalf'ı; kendi şehrinden hiç uzaklara gitmemiş olduğu halde omzuna yüklenen ve iyi kişilerin bile üzerinde taşımaktan çekindiği karanlık yüzüğü yok etme sorumluluğunu kabullenen ve fersahlarca yol kat eden Frodo'yu; Frodo'yu en iyi anlayan ve adeta onu taşıyabilecek tek kişi olan en iyi dostu Sam'i; cesareti ile dillere destan olmuş, azimli, bildiği yoldan şaşmayan, korumacı, Yolgezer, romantik aşık, beklenen kral Aragorn'u; sadece bir bakışı ile kişinin zihninin derinliklerini keşfeden, güzel uyarıcı ve en cömert ev sahibi asil Galadriel'i; tatlı dilli, neşeli, yemekten başka şey düşünmeyen, yeri gelince cesareti ile şaşırtan minik hobbitler Merry ve Pippin'i; ince ruhlu, anlayışlı, yiğit Faramir ile cesur, sağlam duruşlu, gururla kılıç savuran Éowyn'i ve daha nice kahramanı unutmayacağım. :))
Alıntılar
"Kudretli bir hükümdara veliahtının ölüm haberini verirken, buraya vardığında krallığını ilan edecek birinin gelişini haber vermek pek akıl kârı sayılmaz."
"Sizin hizmetinizi kabul ediyorum. Çünkü sizin gözünüz sözlerden korkmuyor, her ne kadar biz Güney'de yaşayanların kulağına garip de gelse, kibar bir konuşma biçiminiz var. Ve nezaket sahibi bütün halklara ihtiyacımız olacak önümüzdeki günlerde, ister büyük olsunlar ister küçük."
"Buna müdahale etmedim çünkü cömertçe bir eylem soğuk bir nasihatle denetlenmeye kalkışılmamalıdır."
"Günlerim her zaman amacıma ulaşmak için kısa gelmiştir bana."
"Sabah verilen öğütler en iyisidir, gece birçok düşünceleri değiştirir."
"Sadık bir hizmetkardı ama efendisinin felaketi oldu yine de."
"Umut insanı genellikle kandırır ve o zamanlar ben senin uzağı gören bir kişi olduğunu bilmiyordum."
"Fakat bu tür zamanlarda hafif sözcükler kullanıp, söylediklerinden daha azını kastetmek benim halkımın bir özelliği. Çok söz söylemeye korkuyoruz."
Sam, bütün acıların içinde ona (Frodo kastediliyor) en çok, bedene bir yük, akla bir ıstırap olan Yüzük'ün artmakta olan ağırlığının fazla geldiğini düşündü.
"Fakat bütün gücünü kullanarak sizi ölümden geri çağırıp uykunun tatlı unutkanlığına yollamadan önce, siz ölümün sınırına kadar gitmiştiniz."
"Ve genç bir askere büyük bir komutan nasıl görünürse, o da öylece kazandı sizin gönlünüzü. Çünkü o öyle biri, insanlar arasında bir hükümdar ve günümüzün en büyük hükümdarı. Fakat o size sadece anlayış gösterip acıyınca o zaman savaşta yiğitçe ölmekten başka hiçbir şey istemediniz."