27 Ağustos 2023 Pazar

Tale of the Nine Tailed 1938 (Dizi)

 


 Dizinin ikinci sezonunu da bitirdim. Bu sezonda bayağı farklılık vardı. Dokuz kuyruklu tilki olan Lee Yeon gizemli bir kişinin taşı çalması ile 1938 yılına gitmek zorunda kalır. Orada kardeşiyle karşılaşır ve beklenmedik gelişmeler yaşanır. İşgalci güçler nedeniyle ortalık da karışıktır. Lee Yeon hem insanlara yardım etmek için çabalar hem de taşı bulup geri dönmek için uğraşır. Zamanı kısıtlıdır.

 Dizinin finalini çok sevdim ama genel olarak bakınca ilk sezon daha güzeldi benim için. Burada konu dağınık ilerliyor, zaman zaman sıkıldığım oldu. Sanki başka bir dizi izliyor gibi hissettim. Özellikle tilkinin kardeşi Rang karakteri burada daha anlayışlı, sakindi. İlk sezondaki çılgın hali yoktu ve yine çok iyi oynamış orası ayrı. İkinci sezonu da onun için izledim. Buradaki aşk hikayesini sevemedim. Ben Rang'ı ilk sezondaki tilki kızla yakıştırıyordum, çok da uyumlulardı. O yüzden romantizm kısmı hiç geçmedi bana. Diğer yan karakterlerin bazılarını da sevmedim. Abartılı karakter ve durumlar vardı. Tilkinin iki eski arkadaşı da garipti, çok tutarsız davranıyorlardı. Finale doğru toparladılar neyse ki. Abi kardeşi yeniden görmek güzeldi. Aralarındaki bağ çok iyiydi. :)

 


24 Ağustos 2023 Perşembe

Bir Yayınevi İle Anlaştım

 

 Merhaba arkadaşlar. Sabırsız bir kişiliğim var bilirsiniz, beklemeyi sevmem. Bu haberi de hemen vermek istedim, zaten sürekli sizle paylaşıyorum bu konudaki her şeyi. :)

 Romanımı tamamlayınca hemen birkaç yayınevine gönderdim ve bütçeme uygun olan bir tanesi ile anlaştım. Sonuçları hayırlı olur İnşallah. Yoğunluğa göre çıkış tarihi değişeceği için bir şey diyemem ama büyük ihtimalle 1 ay içinde kitabım çıkmış olacak. Kitabı somut olarak elime alacağım anı sabırsızlıkla bekliyorum. Uzun yıllardır bunu hayal ediyordum. :)

 Yayınevleri arasında fiyatlar çok değişken olabiliyor. Ve telif ödemesi konusunda kimisi pek avantajlı değil. Önceliğim çoğu online sitede kitabın satışa çıkacak olmasıydı ve tabii bütçeme de uygun olması açısından Kitap Müptelası ile anlaştım, sözleşmeyi imzaladık. İlgililer ve her aşamada haber veriyorlar. Geriye beklemek kaldı. :)

 Luna Yayınları'nı da çok sevdim. İçlerinde romanın içeriği hakkında yorum yapan tek yayıneviydi. Yorumları beni mutlu etti. İleride başka yayınevine ihtiyaç duyarsam Luna Yayınları ilk seçeneğim olacak artık. Kitap kapaklarını da çok beğeniyorum.

23 Ağustos 2023 Çarşamba

Nefs Terbiyesi ve Ahlâkı Güzelleştirme (Kitap)

 


 Kitap kısa ama sindirerek okumak için azar azar okudum, İmam Gazali'nin 'İhyâu Ulûmi'd-Dîn' adlı eserinin bir bölümünün tercümesinden oluşuyor. Ayetler, hadisler ve açıklamalarla güzel ahlak konusu işleniyor. Bu konuda Müslüman birinin neler yapması gerektiği, nefsiyle nasıl mücadele edeceği anlatılıyor. Bahsedilen uygulamaları eski dönemde yapmak belki daha kolaydı ama günümüzde bunları tam uygulayabilen çok çok azdır malesef. Bir çoğumuz dünyalık işlere gömülüp kalıyoruz. Farkındalık açısından güzel bir kitap. Sürekli az uyuma, az yeme ve az konuşmanın öneminden bahsediliyor.

 

Kötü ahlâk ise öldürücü bir zehir, insan beynini târumar eden bir katil, rezil eden bir âdilik, Allah'ın huzurundan uzaklaştıran çirkinliktir. Kötü ahlâk, kişiyi şeytanın yoluna götürür. 

Zira bedeni hastalıklar kişinin fâni hayatını mahvederken, kalbi hastalıklar kişinin baki hayatını mahveder. 

Basîretle idrak eden bir ruh, göz ile gören bir bedenden daha kıymetlidir.

Bu kişinin yapması gereken nefsinde yerleşmiş olan kötülükleri oradan kazımak, nefsine ıslah edici vasıfları dikmektir.

Bu tipler yaptıkları çirkinliklerin kendilerini yücelttiği zannına kapılır. 

İbadetlerdeki gaye kalbe tesir etmesidir. İbâdetlere ne kadar çok devam edilirse, onların kalbe olan tesiri o kadar fazla olur.

Küçük günahları işlemek de aynen böyledir. Biri diğerini çeker, birbirine eklenir, derken son nefeste îmanı temelinden yıkmakla ebedî saadeti de kaçırmış olur.

Öyle bir atmosfer oluştu ki; kalbî hastalıklar da tedavisi de inkâr edilir oldu. Halk dünya sevgisine yöneldi. 

Eğer kul kendi ayıbını bilirse, onu tedavi etmesi mümkün olur. Ancak insanların çoğu kendi nefislerinin kusurları hakkında câhildir.


22 Ağustos 2023 Salı

Drizzt Efsanesi 10. Kitap Şafağa Geçit

 


 Bu kitabı keyifle okudum, 9.kitaptan daha sevdim. Drizzt ve Catti-brie cüceler diyarından ayrılmış ve uzun süredir kaptan Deudermont ve tayfası ile takılmaktadır. Kaptan, gemisi Su Perisi ile korsanları avlamakta, fırtınalarla mücadele etmektedir. İkili de ona yardım etmektedir. Drizzt ve kaptanın dostluğu eskiye dayandığı için Drizzt dışlanmadan onların arasında yaşamaktadır.

 Bir gün kaptana biri saldırıp ilginç bir adanın ismini zikredince hepsi toplanıp ne olduğunu görmek için adanın izini sürerler. Burada yaşlı bir kadın onlara gizemli ve tehditkâr bir şiir okur. Durumun kaptanla değil Drizzt ile alakalı olduğu anlaşılır. Başka alemden bir yaratık en nefret ettiği kişi olan Drizzt'e mesaj göndermiştir. Bunu ciddiye alan Drizzt kaptan ve tayfasına veda ederek Catti-brie ile oradan ayrılır. İlk yuvası olarak gördüğü ve yaratıkla dövüştüğü yere (Buzyeli Vadisi'ne) geri dönmelidir.

 Denizdeki maceraları sevdim, beklenmedik gelişmeler heyecan vericiydi. İlginç karakterler de renk katmış. Kaptana seride uzun zaman önce az yer verilmişti, onu tekrar görmek güzeldi. Drizzt ne zaman rahata kavuşacak merak ediyorum, derdin biri bitiyor biri başlıyor. 😅 Yazarın anlatımı yine güzel ve dikkat çekiciydi. Drizzt'in ağzından yazılan kısımlar özellikle ilgimi çekiyor. Karakterin düşünce yapısı güzel aktarılıyor okura. Entreri bu kitapta da yoktu ama merak edince 11. kitaba biraz göz attım, kiralık katili orada göreceğiz artık. Zaten Drizzt de arada bir onu hatırlıyor, aklından geçiriyor. :))

 Kitabın sonunda karakterlerimiz bir dostlarıyla tekrar karşılaşıyor. Bu kısmın daha çarpıcı olmasını beklerdim, biraz değişik bir karşılaşma olmuş. :) 


Kan kokusunu taşlardan asla çıkaramazsınız. Kan akarken oradaysanız süregiden ortam, beraber yaşanamayacak kadar acı verici imgeler de canlandırır.

Hiçbir ırk bir gerekçe maskesi takmakta insanlar kadar usta değildir. Hiçbir ırk bir bahaneler maskesi takmakta, her şey olup bittikten sonra iyi niyetle davrandığını iddia etmekte onlar kadar usta değildir. 

Hepimizin içinde gerçeklerden gizlenemeyeceğimiz, erdemin bir yargıç gibi hüküm verdiği bir yer vardır. Eylemlerimizin gerçeğini itiraf etmek ise işte o mahkemeye çıkmaktır. Orada davalar görülmez. İyilik ve kötülük birer niyettir ve niyetin bahanesi olmaz.

Artemis Entreri de oraya gidecek. Belki ölüm ânına kadar değil ama hepimizin eninde sonunda gitmesi gerektiği gibi o da gidecek ve kötülük dolu hayatı tüm çıplaklığıyla önüne serildiğinde kim bilir nasıl ıstırap çekecek.


9 Ağustos 2023 Çarşamba

Şanzelize Düğün Salonu (Kitap)

 


 Dizisinin ilk bölümünü izledikten sonra merak edip kitabı aldım. Çok beğenerek okudum.

 Babası şeyh olan karakterimiz okulda bir kızla tanışıyor ve o günden sonra tüm hayatı değişiyor. Eda'ya aşık olduğu için başka hiçbir şeyi görmez oluyor, önce bulunduğu yer ve kendinden kopuyor. Dergahtan ayrılıyor, Eda ve çevresi ile takılıyor hep. Zararlı alışkanlıklara bulaşıyor, onun için tek önemli olan şey Eda'nın yanında olmak artık. Bu süreçte kafasının içi karman çorman, her şeyi anlamsız görüyor. Dergahtan birileri de onu görmeye geliyor. Niyetleri onu geri döndürmek ama o gittiği yoldan dönmemekte ısrar ediyor.

 Bir gün düğün salonunda çalışan arkadaşı bir düğünden gelini kaçırıp bunun evine getiriyor. Gelinin ailesi de sorunlu, yakalanırlarsa öldürüleceklerini biliyorlar. Karakterimiz, ismi hiç geçmiyor kitapta, bir çıkmazın içinde. Çalıştığı iş yüzünden kafası da bulanık. Yasal olmayan şekilde bir ilaç firmasında denek olarak çalışıyor ve çok para alıyor. Zamanla yan etkiler kendini gösteriyor. Yine de bir şey yok gibi yoluna devam ediyor. Eda'ya olan takıntısı hiç bitmiyor. Sonunda yolu yine dergaha düşüyor.

 Yazarı ilk kez okudum ve anlatımına bayıldım, cümlelerindeki güce, olayları ifade tarzına. Karakterin iç dünyası, o boşvermişliği çok iyi yansıtılmış. Kurgudan çok bu kısmı sevdim. Karakter aslında her şeyin, hatalarının farkında ama kendini bataklıktan çıkarmak için de hiç çabalamıyor. İç dünyası çok karışık, halüsinasyonlar da peşini bırakmıyor. Sonuna kadar merakla okudum ama bir şeyler eksik kalmış hissi de oluştu bende.

Karakterin Eda'ya olan aşkını anlamlandırmak zor. Aşık olduğu için yoldan çıkmadı da tam tersi gibi geldi bana. Zaten kafasına yatmayan şeyler vardı ve aşka hayattan kaçış bahanesi olarak yapışmış gibiydi. Savruldukça özgürleştiğini hissetti ama gerçekte öyle miydi? Kitap bitti ama yine de tam yanıt bulamadım buna. Sanki kendisi de ne istediğini bilmiyordu.

 Altını çizdiğim o kadar yer var ki hepsini yazamam. Birkaç tanesini seçeyim. 


 Mucize değil de buna lanet diyebiliriz; kötülüğün kalp çarpıntısını bile fark edebildiğin halde ortaya çıkmasına engel olamamak, mucize değil olsa olsa lanettir.

 Kapının önünde karşı karşıya duran dört kişiden birinin konuşması gerekiyordu ve fakat ilk konuşan kadim bir lanetin pençesine düşecekmiş gibi karşılıklı susuluyordu.

 Dudaklarımdan aptalca şeyler dökülecek diye ödüm kopuyordu. Her bir kelimenin sırtını okşayarak, sakinleşmesini sağlayarak, öfkesini yatıştırarak yolladım.

 Üzerimdeki deriyi soyar gibi, benliğimle iç içe geçmiş, varlığımın temelinde duran ve ayakta kalmama destek olan bütün istinat duvarlarını ellerimle yıkmaya başlamıştım. 

 Yan yana iki koltukta o kendi miracına yükselirken ben kendi cehennemimin dipsizliğine yuvarlanıyordum; koltuklarımızda otururken omuzlarımız birbirine değiyordu ama varoluşlarımız arasında ölçülmesi imkânsız mesafeler oluşuyordu.


5 Ağustos 2023 Cumartesi

Katmandu'ya Yol Arkadaşı Aranıyor (Kitap)

 


 Yazar belgesel ve sinemayla ilgileniyor. Uzun yıllar İHH'da yayın koordinatörü olarak görev yapmış. Pek çok ülke gezmiş, bu kitapta da şahit olduklarını, dinlediklerini aktarıyor.

 Kitap kısa bölümlerden oluşuyor, her bölümde farklı ülkeleri, hayatları görüyoruz. Adını bile duymadığım bazı ülkeler var içlerinde. Bilmediğimiz nice hayatlar var, dışarıdan bakıp yorum yapmak kolay gelebilir. Yoksulluk, göç, afetler, savaşlar vb. konular üzerinde duruluyor. İnsanlar birbirine derman olmak yerine birbirinin üstüne bastığı sürece bu karmaşa da bitmeyecek gibi.

 Bazı bölümler gerçekten etkiledi beni. Rahatça evimizde otururken ne küçük şeyleri dert ediniyoruz, dışarıda çok başka yaşamlar var oysa ki. İnsanlık el ele verse çözülemeyecek sorun yok ama birilerinin zevk sefa içinde yaşaması için birilerinin sömürüldüğü, ölüme terk edildiği bir dünyadayız maalesef. Kitabı kesinlikle tavsiye ederim. Bazı bölümlerin sonunda ilgili durumlara ait belgesellerin adı da yer alıyor. Hatta iki üç tanesini önceden izlediğimi anımsadım. 


 Çocukları, eşleri, anneleri, babaları, akrabaları gözleri önünde öldürülmüş, her gün ölüm görmüş insanları kurtuluşa inandırmak zordur.

 O tarihlerde Fransa Cumhurbaşkanı olan François Mitterrand'ın bir konuşma sırasında Ruanda soykırımı için şöyle dediği kayıtlara geçti: "O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil."

 Bekleyenlerin diyarına geldim, dururken bekleyenlerin, durmadan bekleyenlerin, giderken bekleyenlerin.

 Köleler ağır koşullarda çalışıp ölürken Fransa'da edebiyat, sanat, bilim ve felsefe gelişiyordu. Köle olmayı reddeden insanları öldürenler sanatta yeni akımlar keşfediyordu. Ölmeyecek kadar az gıdayla tüm gün tarlada çalışan kölelerin ürettiği maddi değer, edebiyat ve felsefe yapmak için yeterli rahatlığı sağlıyordu.

 Birleşmiş Milletler Myanmar'a baskıyı artırmayı amaçlayan şirin tasarılar düzenleyecek. Bilmem hangi devlet başkanı işe yaramayan açıklamalar yapacak. Arakanlı Müslümanların tükenen umudu, en büyük soykırımlardan daha büyük bir suç olarak tarihin yakasına yapışacak.

 Daha sonra soranlara "Kapitalizmi eleştirmeye gittik ancak paramız yetmedi," diyecektim.


3 Ağustos 2023 Perşembe

Bir Karakter Meselesi 11 (Satoru Gojo)

 


 Uzun zamandır bu seriye devam etmemişim. Gojo ile dönüş yapmak istedim. Kendisi Jujutsu Kaisen'in en güçlü ve dikkat çekici elemanı. Animede sevdiğim 3. kişi, kendi halinde takılan Yuta ve Megumi'yi daha çok seviyorum. 😊Şimdi yazdıklarım biraz spoiler içerecek.

  Gojo Jujutsu okulunda hocadır, lanetleri görebilen ve kullanabilen özel güce sahip kişileri eğitmektedir. Dışarıdan bakınca ciddiyetsiz ve umursamaz görünse de üzerinde bayağı sorumluluk vardır. Öğrencilerine çok bağlıdır ama onlarla uğraşmayı da sever. Hoca olmakla pek ilgilenmiyordur aslında amacı sevmediği düzeni, kibirli üstleri bir şekilde hizaya getirmektir. Bunun da eğitimden geçtiğine karar verdiği için gençleri çok önemsemektedir. Elinden geldiğince üstlerini ayar edip herkese karşı çıkar. 😅

 Kendisi gördüğüm en özgüvenli karakter, bir o kadar da rahat. Genleri sayesinde çok güçlüdür. Lanetler ve diğer Jujutsu büyücülerinin de dikkatini üzerine çeker. Gücü çok olanın düşmanı da çok oluyor haliyle. Herkesi korumak için çabalayan biri. Gözlerindeki muazzam güç onu diğerlerinden kolayca ayırıyor. Şimdi anlatamayacağım izlemek lazım anlamak için. 😀 Genelde gözlerini kapatıyor, dövüşeceği zaman açıyor. Sanırım onla ilgili en sevdiğim kısımlar dövüştüğü ve öğrencileri için çabaladığı anlardı.

 En yakın dostu Geto zamanla düşmanı haline gelir. Gojo da prensiplerinden kolay vazgeçen biri değil. İkisinin geçmişini izledikten sonra Gojo adına üzüldüm. Her şeye rağmen kendisi bildiği yoldan şaşmayan ve doğru olduğuna inandığı şeyi yapan biri. Enerjik, alaycı halleri de bence hassas yanını gizlemek ve sahip olduğu sorumluluğun ağırlığını biraz kafasından atmak için olabilir diye düşünüyorum. Yoksa o kadar ölüme ve vahşete tanık olup da normal kalmak çok zor olmalı.

 İkinci sezonun ilk bölümlerini izleyince onu daha iyi tanımış olduk. Ölümden dönmesine sebep olan düşmanının oğluna sahip çıkmış olması da ayrı bir detaydı. Belki Gojo da ondaki potansiyeli fark etmiştir. :) İkinci sezonun devam bölümlerini merakla bekleyeceğim. (Gifler: tenor.com) 








 Son gifte dövülmüş Megumi'nin fotoğrafını çekmeye çalışıyor, değişik işte. 😅 Megumi'yi de yazmak istiyorum ama sezonun bitmesini bekleyeceğim. 🙃


Kitap Alışverişim 6 (2023)

 

 


 Bir süredir kitap alışverişi yapmamıştım. Şanzelize Düğün Salonu'nu çok merak edince hemen almak istedim. Dizisinin ilk bölümünü izlemiştim, devam etmeden önce kitabını okuyum dedim ve kitabını beğenen çok kişi var. Umarım ben de severim. :) Ölümden Uzak Bir Yer kitabı da sık denk geldiğim ve merak ettiğim bir kitaptı. Ayrıca kapağı da çok güzel.

 Daha okuyacağım çok kitap var ama en azından elimde bulunsun diye ilgimi çeken kitapları almaya devam edeceğim. 

 Bu aralar pek bir şey yaptığım yok, boş boş takılıyorum işte. Sanırım bir şeyler olsun diye beklemekten detaylı şeylere kafamı vermek zor geliyor. Belki de sıcaklardan. :) 

Drizzt Efsanesi 13. Kitap (Kılıçlar Denizi)

   Drizzt Serisi'nin elimdeki son kitabını okudum. Bu bölümde yine bir yolculuğu okuyoruz. Drizzt ve diğerleri yakın dostları için bir k...