Kitap hayali bir ülkede feodal zamanlarda geçmektedir. Üç Büyük Ülke sınırları içinde yaşayan klanlar savaş dönemlerinden geçmiştir. Kendi halinde yaşayıp, farklı bir inanca sahip olan Mino kasabasındaki insanlar bir gün saldırıya uğrar, katledilir. Sadece Tomasu ismindeki genç kurtulur. Kasabaya saldıranlar onu da öldürmek için peşine düşer. Tomasu Otori klanından Shigeru adındaki bir efendi tarafından kurtarılır, evlat edinilir ve ismi Takeo olarak değiştirilir.
Aradan geçen zaman içinde Takeo her şeyi çok iyi duyabildiğini fark eder. Sahip olduğu yetenekleri daha iyi kullanabilmek için çalışır. Shigeru'nun ise çok düşmanı vardır ve günün birinde evliliğe zorlanır. Shigeru aklındaki planları uygulamaya koymak için evliliği kabul eder ve harekete geçer. Ona bağlı olan Takeo da ne olursa olsun onu bırakmamaya kararlıdır.
Kitabın başlarında biraz sıkıldığımı söyleyebilirim. Yazarın anlatımı biraz sade geldi bana ama okudukça olaylar merak uyandırıcı bir hal aldı. Çıkar çatışmaları ve entrikalara bol bol yer verilmiş. Gücü elinde tutan acımasız ve arsız erkekler, köle gibi oradan oraya sürüklenen ve söz hakkı olmayan genç kızlar, güçsüz olduğu için kolayca yok edilenler... Kızdığım çok şey vardı. Kitap sonlara doğru daha akıcı oldu. Kafama yatmayan bazı şeyler vardı. Kitap bazı yönlerden bana masalsı geldi. Kurgu sanki daha derin olabilirmiş. En çok Shigeru karakterini sevdim. Finalini daha farklı bekliyordum. Serinin devamını okur muyum bilmiyorum. :)
Hakkında hiçbir şey bilmediğim bu yeni dünya, klanların katı kuralları ve acımasız kanunlarıyla doluydu.
Artık sessiz, kibar görünüşlü Takeo'ydum. Her şeyi duyan kulakları, her şeyi gören gözleri ve intikam derslerini öğrenmeye başlamış bir kalbi saklayan, biraz sıkıcı bir maske takmış biriydim.
"Ama her evin zaten kendi şarkısı varken, döşemelerinin kuş gibi şakımasını kim ister ki?"
İsminin nereden geldiğini ben de merak etmiştim. Döşemeler üstüne biri bastığında kuş gibi ses çıkarıyormuş. :) Bunu da gece kendisine suikast düzenlenmesinden korkan kişiler kullanıyor.
YanıtlaSilPek tarzım olmasa da kitapsız kalmayayım diye alıp okuduğum bu kitapta en çok Japonya'nın kültüründen ve Takeo'nun resim çalışmasından bahsetmesi hoşuma gitmişti. Dediğiniz gibi başlarda biraz sıkıcıydı. Aksiyon arttıkça kitap sarmaya başlıyor zamanla. İkincisi karşıma çıkarsa alıp okurum sanırım. :)
YanıtlaSilOkuyan gözlerinize sağlık olsun Duygu Hanım. Mutlu günler diliyorum size.
Japon kültürünü içermesi güzeldi evet. Rahat okunabilen bir kitaptı. Siz bahsedince merak edip okumuştum, farklılık oldu benim için de. :) Çok teşekkür ederim Nazlı Hanım. Ben de size mutlu günler dilerim. :)
Silokumasak da olur yani pekuu :)
YanıtlaSilYok, okunabilir güzel aslında sadece çok fantastik okuyana kurgu biraz hafif gelebilir. Çok da hareketli bir kitap sayılmaz. :)
SilIG hikayende görmüştüm zaten, bu ve Drizzt ikisini de merak ediyorum. Drizzt zaten benim çok önceden oynadığım bir oyunda da geçiyordu, o karakter vardı yani. Bu yüzden iyice merak ettim. Bunu paylaştığında da okunacaklar listeme ekledimdi zaten. Teşekkürleer, seviyorum bu tarz kitapları :)
YanıtlaSilBeğenmene sevindim o zaman. Bu kitap biraz sakin ilerliyor, belki devamı daha hareketlidir. :) Drizzt'in yeri bende ayrı zaten. Merak uyandıran ve karaktere bağlayan güzel yönü var. :)
SilYazarın anlatımının ufak bir hayal kırıklığı yaşatmasına üzülsem de konunun merak uyandırıcı olmasına bir bakıma sevindim. Karakter isimlerini görünce Japon kültürü ile ilgili mi acaba derken üstteki yorumda tam da öyle olduğunu fark ediyorum. Kitap paylaşımı için teşekkür ediyorum.
YanıtlaSilSevgiler. :)
Japon kültürünü anlatması yönünden ilgi çekici. Karakterler de ilginç. Ben teşekkür ederim, sevgiler. :)
SilKonusu ilgimi çekti. Listeme ekleyeceğim. Tabi serinin kaç kitaplık olduğu da önemli :)
YanıtlaSilBu seri 3 kitaplık sanırım, diğer kitapları Türkçe olarak var mı onu da bilmiyorum gerçi. :) Okunabilir bir seri. :)
SilBenim tarzım değil sanırım 😊
YanıtlaSilDoğrudur. :)
Sil