Kassam komutanı Abdullah Galip Bergusi'nin otobiyografisi. Uzun yıllar tek kişilik, karanlık bir hücrede yaşamış, orada kitaplarını yazmış. 67 kez müebbet ve 5200 seneye mahkûm edilmiş. Bu kitabı da kızı Tâlâ'nın "Kimsin sen ve neden sen?" sorusuna yanıt olarak yazmış.
Kendisi Filistin dışında doğup, büyümüş, okumuş fakat içindeki Filistin sevgisi onu memleketine getirmiş. Yazarın hayatını okuyoruz kitapta. Filistin'den önceki ve sonraki hayatını. Dövüş sporlarına ve elektroniğe hep ilgisi olmuş, iki alanda da kendini çok geliştirmiş. Zaten Filistin'e gelince bu iki şey de çok işine yarıyor. Siyonistler ile mücadelesinde mühendis olmanın avantajını çok kullanıyor. Bilgisayar ve çeşitli sistemlerden iyi anladığı için rahatça önlem alabiliyor. Şaşırdığım bazı yönleri de vardı.
Filistin halkı yıllardır eziyet görüp, baskı altında tutulurken o boş durmuyor. Halkı için elinden geleni yapıyor. Direnişin en önemli isimlerinden biri ve çok sayıda kendisi gibi insan yetiştiriyor. Siyonistler ve uşakları olmuş yöneticilere rağmen tüm iradesi ile mücadeleyi sürdürüyor.
Filistin direnişçilerinin hayatlarını öğrenmek adına faydalı bir kitap. Zulüm devam ettiği sürece az ya da çok karşılık veren de muhakkak çıkacaktır. Adalet olmayınca herkes kendi adaletini bir şekilde sağlamaya çalışıyor.
Barış içinde yaşamak varken niye gözü dönmüşçesine katliam yapar yaratıklar (insan denmeyi bile hak etmiyorlar) anlamıyorum. Sanki kendileri hiç ölmeyecek, dünyaya kazık çakacaklar. Dünyanın çok yerinde bildiğimiz bilmediğimiz nice zulümler işleniyor. İnsanlık hep sınıfta kaldı. Cehennem boşuna değil.
Bil ki zafer, kurtuluş ve izzet; savaşmayan ve mücadele etmeyen bir elle, ilk darbede pes eden kırık dökük dişlerle gelmez.
Filistin tarihi, en modern silahlarla ve teknolojiyle donanmış düşmana karşı imanı ve iradesiyle başkaldırmış bir halkın tarihidir.
Allah'ım, zalimleri zalimlere musallat kıl ki birbirlerini kırsınlar.
Siyonist düşmanın işlediği suçları tasvir etmeye kelimeler yetmiyor. Filistin topraklarında neredeyse katliamsız, suikastsız ve suçsuz bir hafta geçmiyordu. Her yerde acı feryatlar göklere yükseliyordu.
İnsan görüntüleri görünce bile kötü oluyor ki o insanlar kaç zamandır bu eziyeti yaşıyorlar.
YanıtlaSilÖyle gerçekten, aylardır bir çare bulunamadı. Tüm dünya bu kadar mı aciz bir avuç zalim yönetici karşısında? Tüm ipler onların eline bırakılmış, çok yazık.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilBu değerli ve güzel kitap tanıtımınız için teşekkür ederim. Emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim. 67 kez müebbet ve 5200 seneye mahkûm edilen Abdullah'a bu cezayı kimler vermiş merak ettim.
Cenab-ı Hakk, neden Filistinlilere yardım etmiyor? Kıyamet kopana dek, Filistinliler İsrail zulmünden kurtulamayacaklar mı? Bu vahşet ve zulüm ne zaman sona erecek? Filistin topraklarında tek Filistinli kalmayana dek mi?
Bu sorulara verilecek makul cevapları biliyorum. Ama aslında işin aslı öyle değil. Truva Savaşı'nda kral Agamemnon'un söylediği gibi, Tanrılar sadece güçlülere mi yardım eder?
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar,
Silİnançlı olan Allah'a ve adaletine güvenir. İlk insanlardan bu yana insanın insana ve canlılara olan zulmü bitmedi zaten. Bu demek değil ki Allah buna göz yumuyor. Esas insan kendini sorgulamalı, ben Allah için ne yapıyorum. Hiç ölmeyecek gibi yaşayıp ahireti nasıl unuturum diye, zulme gözlerimi nasıl kapatırım diye. İnsan insanın kölesi olmuş, yoksa yönetim bir avuç şeytanın eline geçmezdi. Filistin halkı öyle imanlı ki tüm dünyaya ders veriyor. Çünkü onlar imanlarını yaşayarak gösteriyor, lafla değil.
Bu güzel kitap yorumu için çok teşekkür ederiz rabbim en yakın zamanda onları Özgür eylesin😔
YanıtlaSilAmin İnşallah. Çok zor şartlar altında yaşamaya çalışıyorlar. :(
SilYanlış mı okuyorum deyip rakamlara tekrar tekrar baktım. 5200 sene mahkumiyet nedir yaa. Yazarı ve kitabı kesin araştıracağım Duygu Hanım. Bu tarz kitapları okumayı çok severim. Ve size katılıyorum. Aç gözlü, çıkarcı, gözü kötülükten başka bir şey görmeyen mahlukatlar olduğu sürece ne barış ne de iyilik olur...
YanıtlaSilOkuyan gözlerinize sağlık olsun. Kıymetli paylaşımınıza teşekkür ediyorum.
Yorumunuz için teşekkürler Nazlı Hanım. Kitapta sayı aynen öyle yazıyor. Gerçi suçsuz yere hapse atılan nice insan varken buna da şaşırmamak lazım. Son dediklerinize katılıyorum. İnssnı hırs çürütür demişler. İnsanlık terk edilince her şey beklenir oldu herkesten.
SilDua etmekten başka bir şey yapamıyoruz. Ama dua da müminin silahıdır. Bir gün hedefine ulaşır inşaallah.
YanıtlaSilEvet dua önemli, keşke bunun yanında başka şeyler de yapılabilse. Amin İnşallah.
Sil