Kitabı uzun süredir merak ediyordum. Ancak hacimli olduğu için bölünür diye kafamı topladığım bir anda başlamak istedim. Severek okudum. :)
Kendini bildi bileli insan dünyasında yaşayan Nehri cinlerle ilgili uyarıları dikkate almazdı. Şifacılık yeteneği yanında dolandırıcılık da yaparak para kazanıyordu. Bir gün işler ters gider ve yanlışlıkla bir cini (onlar kendilerine div diyor) çağırır. Nehri'nin yeteneği keşfedilince ifritler peşine düşer ve div Dara onu kurtarmak için Nehri'yi Divyurdu'na götürür. Genç kız bunu istemese de kökenleri hakkında bilgi edinmek için ses çıkarmaz.
Zamanında cinler yaptıkları yüzünden Süleyman Peygamber tarafından cezalandırılmış, insan bedeni benzeri bedenlere hapsedilmiştir. Ancak bu da soylarının insanlarla karışmasına, melez varlıklara yani şafitlerin varlığına sebep olmuştur. Safkanlar şafitlerden nefret ettiği ve onları değersiz gördüğü için cin kabileleri arasında çeşitli savaşlar yaşanmıştır. Şafitleri yok etmek isteyen ve onları destekleyen kabileler birbirine girmiştir. Dara da safkan bir div olarak Divyurdu'nun yönetimini ele geçiren ve şafitlerin varlığına izin veren Kahtanilerden nefret etmektedir. Dara aslında asırlar önce varlığını sürdürmüş ve savaşlara katılmış biri. Çok çektiği gibi çok da çektirmiştir.
Şimdi asırlar sonra, şifacı soyundan gelen Nehri ile saraya döndüğünde Dara pek hoş karşılanmaz. Özellikle kralın oğlu genç Alizeyd, tam bir şafit destekçisi olduğu için Dara'yı tehdit olarak görür. Ali'nin başı şafitleri gizlice finanse ettiği için derttedir. Çünkü kral divler ve şafitler arasında denge sağlamaya çalışıyordur, gerçek anlamda şafitlerin yanında değildir. Herkesin eşit olduğuna inanan Ali dini inancına ters olan bu durumu kabullenemez bir türlü.
Zaman zaman Dara ve Ali arasında sürtüşmeler yaşanır ve Nehri arayı yapmak için mücadele verir. Ali şafitleri hep savunur ama bazen de iki taraftaki çekişmenin arasında bocalayıp kalır. Çünkü bazı şafitler olumsuz tutum sergilemekte ve Ali ise ailesine zarar gelmesini istememektedir. Ali'nin zevk sefaya düşkün abisi ise ona karşı çıksa da babasına karşı Ali'yi kollamıştır.
Dara ve Nehri arasındaki duygusal bağ ve kralın Nehri için farklı planları olması işleri çıkılmaz hale getirir. Geçmişin gölgesi ve nefreti Dara'nın yakasını bırakmaz, onu adeta kör eder. Bir gün ansızın planını uygulamaya koyar.
Kitap oldukça akıcı, heyecanlı olduğu için sıkılmadan okudum. Kültürlere ve mekânlara çabuk alıştım. Türkler ve Osmanlı da az da olsa geçiyor. Kurguyu sevdim ama sırf dış görünüşü iyi diye (yaptıklarını, düşünce yapısını umursamadan) birine anında aşık olmaya hazır karakterler beni bayıyor. Sanki aklı bir karış havada aşıkları okudum, Dara da kaç yaşında olmasına rağmen atarlı ergen gibi davranıyordu. Ali'ye bulaşıp durması beni sinir etti. Ali'nin suda yüzmesi bile Dara gibiler için sapkınlık belirtisi, kınanacak bir durum. İçlerinde en küçük olmasına rağmen Alizeyd hepsinden olgundu ve doğru bildiğini yaptı her zaman. Bu yüzden kitabı okurken Ali'nin tarafını tuttum ben de hep. Nehri'yi de pek sevdiğim söylenemez, fazla kararsızlık gösterdi.
Genel olarak bakınca günümüz dünyasındaki savaş, zorbalık, bozuk güç dengeleri, entrikalar cin kabileleri üzerinden iyi aktarılmış. Oldukça gerçekçi geldi bana, hatta sinirlerimi bozdu. Herkes sadece kendi açısından olaylara bakıyor ve hak etmeyenlere de bedel ödetilmiş oluyor. Her kesimde suçlular vardı, bir kıvılcım yetiyor kargaşa çıkmasına. Yani eline fırsat geçen zalimleşebiliyor.
Ali en sevdiğim karakter oldu. Sadece barış ve güven ortamı isteyen, çok çalışkan, bir duruşu olan, güçlü bir asker. Elinde olsa çok şeyi değiştirirdi ama genç ve tek olması onu çok kısıtladı. Kitap üçleme olarak yazılmış, devamı olduğunu bilmiyordum. Gerisini okursam bile Ali karakteri benim için anlamlı olduğundan okurum. :)
"Seni yemek mi?" Adam tiksinmiş gibi ses çıkardı. "Kanının kokusu bile beni bir ay boyunca yemekten alıkoyacak kadar berbat." Kılıcını indirdi. "Sen topraktan doğmuş gibi kokuyorsun."
"Saçmalama. Ama kızlarımız sokaklardan yatak kölesi olmak için kaçırılır, erkeklerimiz bir safkana yan baktı diye kör edilirken... birilerinin ellerinden nasıl geliyorsa öyle karşılık vermesi şaşılacak bir şey mi?"
Bu şehri yağmalamak istemiyorum. Ölecek olan binlerce kişiyi umursadığım için değil -yüzyıllardır devam eden köleliğim ruhumda insanlara karşı derin bir nefret doğmasına sebep oldu- herhangi bir şehrin yağmalanmasını görmek istemediğimden.
Bir köle olacağım. Düğümü bulmak için cebelleşirken bu düşünce kafamın içinde yankılanıyor. Gözlerimi bir sonraki açtığımda göreceğim şey her türlü kaprisini yerine getirmek zorunda kalacağım insan efendim olacak. Bütün varlığımı dehşet kaplıyor. Hayır Yaradan, hayır. Ne olursun.
"Çünkü kıyamet günü gelip çattığında Alizeyd... adil olduğunu bildiğin şeyi neden savunmadığın sorulduğunda..." Durakladı ve sonraki sözleri Ali'nin kalbine bir ok gibi saplandı. "Ailene olan sadakatin affedilmeni sağlamayacak."
Ali sersemledi. Ceviz tabağı yere düştü. Başı dönüyordu ve arkasına bakmaya çalıştı; şafit hizmetkarı gördü, ardından kara bir bıçağın parıltısı ve... Ve sonra da karnında hissettiği keskin bir darbenin korkunç yırtıcı yanlışlığı geldi.
Türü sevenlerin okuyabileceği güzel bir esere benziyor. Okuyan gözlerinize ve şahane anlatımınıza sağlık olsun sevgili Duygu Hanım. Teşekkür ediyorum kıymetli paylaşımınıza.
YanıtlaSilAslında dolu dolu bir kitaptı. Karmaşa ortamı iyi yansıtılmış. Dara'ya sinir olunca hareketleri de çok battı bana. Yoksa güzel kitap. :)) Güzel yorumunuz için teşekkürler Nazlı Hanım. 😊
SilKitabı muhtemelen okumam ama olay çeşidi ve karakter kadrosu zengin gibi görünüyor, bu güzel bir durum özellikle de böyle fantastik kitaplarda.
YanıtlaSilFantastik ya da savaş konusunu sevenler okumalı, gerçekten iyi kitap. Devamını da merak ediyorum ama fiyatı yüksek. Ali için alırsam alırım. Kitap tam da ilginç yerde bitti, sürükleyiciydi. :)
SilŞöyle bir anlatınca Ali baya iyiymiş. Boşuna sevmemişsin
YanıtlaSilTabii Ali çok başka, kitaptaki en sağlam karakter bence. Babasına rağmen çok risk aldı. Bundan sonra başına neler gelecek merak ediyorum. :)
SilBakalım ne zaman okuyacaksin. Hayırlısı 💅🏻
SilCinlerin de aynı insanlar gibi iyisi ve kötüsü var. Ama kendi aralarında bu tür savaşlara giriyorlar mı bilgimiz yok. Göremiyoruz çünkü. :)
YanıtlaSilEvet, merak konusu o kısım. :)) Kitap kurgu olduğu için hayali şeyler üzerinden yazılmış doğal olarak. :)
Silhoş kitap gibi duruyor. hintli mi yazar isimler de hintli gibi sanki :)
YanıtlaSilGüzeldi evet. Daha çok Araplardan bahsediliyor, hintlerle ilgili bir şey yok. Ben de hatta yazar Orta Doğu'lu galiba dedim ama Abd doğumlu biriymiş. Demek o bölgelere ilgisi var, çok kişiden de yardım aldığını yazıyor. :)
SilEvet, çok güzeldi canım teşekkürler. Fantastik olsa da günümüz dünyasının sorunlarını büyük ölçüde yansıtıyor. 😊
YanıtlaSilAslında konusu çok ilgi çekici bence. Bir şifacının yeteneğini kötüye kullanması Ali'nin iyiliği barışcıllığı fantastik bir konusu var severim böyle kitapları :)
YanıtlaSilKonusu bana da farklı ve özgün geldi. Nehri insan olduğunu sandığı ve kimsesiz olduğu için yaşayabilmek adına bu yolu seçmişti. Tabii belli farklılıkların farkındaydı hep. Sonunda iyilik amacıyla kullanmaya başlıyor yeteneklerini. :) Ali'nin yeri çok başkaydı. Bazen tereddüt etse de doğru olan neyse onu yapmaya çalıştı, sonunda cezalandırıldı. :/
SilAyy cinler minler ben hayatta okuyamam :)
YanıtlaSilBildiğimiz anlamda cin değiller, kurgu. :)
SilBen o konularda çok kötüyüm amaa
SilEn ufak bir zombi, cin vs olsun okuyamam. İnanmayacaksın belki ama Alacakaranlık Serisini asla okuyamadım da izleyemedim de :'(
Konu güzel şifacıların olduğu kitaplar sürükleyici de oluyor ama işte kötüye kullanıyor bir şeyler oluyor falan ya amannn ben kafamda neler neler kurarım (:
Anladım, yapacak bir şey yok o zaman. 😅
Sil