Kitabı alalı çok olduğu için zamanı geldi artık diye okumaya başladım. İlk sayfaların ardından kitap beni o kadar içine çekti ki bırakmak istemedim. Nedense kitabın ismi, kapağı ve arka kapak yazısı bende biraz önyargı oluşturmuştu. Acaba yasak aşk vb. bir şey mi çıkacak altından diye okumayı uzun süre erteledim. Ancak kitap beklediğimden çok farklı çıktı ve beni şaşırttı. Ana karakteri önce kadın sandım, erkekmiş.
Kitabın çevirisi hakkında çevirmen önsüzünde düşülen şu not ilgimi çekti. "Denilebilir ki Türkçede "gönül" gibi gerekli anlam derinliğini haiz bir kelime bulunmasaydı, bu kitabın Türkçe başlığı "Kokoro" olarak kalabilirdi." Kitap 1914 yılında yayımlanmıştır, üç kısımdan oluşuyor. İlk ve son kısmı çok beğendim, ikinci kısımda hafif sıkılır gibi oldum.
Genç bir üniversite öğrencisi olan ana karakterimiz yüzmeye gittiği sıralarda 'hocam' diye hitap edeceği kişiyle karşılaşıyor. Bir süre sonra arkadaş oluyorlar ve genç, hocanın evini ziyaret etmeye başlıyor. İkili arasında pek samimiyet yok gibi görünse de sık sohbet etmeye başlıyorlar. Hoca garip bir adam, tam kapalı kutu ve karamsar biri. Hayata bakışındaki farklılık dikkat çekici. Karakterimiz de sürekli onun sözleri üzerine kafa yorup, onu anlamaya çalışıyor, sonra fark ediyor ki hocanın karısı da aynı dertten muzdarip. Hocanın eskiden böyle olmadığını, yavaş yavaş değiştiğini, ona ne olduğunu anlamadığını söylüyor. Buraya kadar olanlar birinci kısımdandı.
İkinci kısımda ana karakterimiz memleketine dönüyor. Babası da rahatsız, o yüzden bir türlü ayrılamıyor oradan. Burada karakterin ailesini daha yakından tanıyoruz, bizim insanlarımızı hatırlatan bir yan da vardı. Sonra karakter uzun bir mektup alıyor ve üçüncü kısım bu mektuptan ibaret. Hoca kendi geçmişini uzun uzun anlatmış, değişiminin sebeplerini açıklamış.
Yazarın kalemi harika, kitabın içine çekiveriyor insanı. Kitap sakin ilerlediği halde merakla okutuyor kendini. Okurken o kadar çok yerin altını çizme ihtiyacı hissettim ki nereyi çizeceğimi şaşırdım. :) Yazarın cümleleri farklı tatlar bıraktı bende. Zaten kitap kendi hayatından da izler taşıyormuş, o yüzden böyle derin geldi bana galiba. Çok severek okudum, daha önce okumamış olduğuma üzüldüm. Uzak Doğulu yazarlar içinde kalemini en çok sevdiğim yazar oldu Natsume. Bu kitabı ancak ince düşünceli ve nazik biri yazmış olabilir diye düşündüm. Karakterlerin ruh dünyasını öyle incelikle anlatıyor ki şaşırıp kalıyorsunuz. Kitapta hareketlilik arayanlar sıkılabilir ama o cümlelerin verdiği tat çok ayrı. O yüzden sonuna kadar okunmayı hak ediyor. Sonunda hoca karakterinin neden böyle bir ruh hali içinde olduğunu gayet iyi anladım. Başkası yazmış olsa belki sıradan gelecek bir konu ama kelimelerin gücü kendini fazlasıyla hissettiriyor. O yüzden herkese tavsiye ederim. Çevirmen de çok iyi bir iş çıkarmış.
Eğer bir şekilde hocam, kendisine yönelik bu ilgimin onun üzerinde bir araştırma yapma amacı gütmemden kaynaklandığı hissine kapılsaydı, affı asla mümkün olmayacak bir durumda, aramızdaki samimiyet bağı kopuverirdi galiba.
Hocamın güzel aşkının altında korkunç bir trajedi yatmaktaydı. Bu trajedinin hocama nasıl bir ıstırap verdiğinden hanımefendi bihaberdi.
"Vaktinde dizimin dibinde el pençe divan durdunuz; sonradan başımı ayaklarınız altına almak isteyeceksiniz. Ben yarınki hakaretinize uğramamak için bugünkü takdirinizden feragat etmeyi yeğliyorum."
Öyle alnında kötü insan yazan birisi yok bu dünyada. Normalde herkes iyi. En azından herkes, normal birer insan. Umulmadık bir zamanda birden kötü insana dönüvermeleridir korkunç olanı.
Geçmişim sadece benim tecrübem olması sebebiyle, sadece benim mal varlığımdır da diyebiliriz. Bunu bir başkasına devretmeden ölmenin acı bir şey olduğu söylenebilir.
Onun ağzından çıkanları olduğu gibi ve aynı hitabette ona geri fırlatmıştım. Lakin kesinlikle bir öç değildi bu. İtiraf ediyorum ki öç almaktan da öte zalimane bir niyetim vardı. K'nin önüne uzanmış aşk yolunu bir kelimeyle kapatmak istiyordum.
Uzak doğulu yazarların kalemini severim. Siz de kitabı çok güzel yorumlamışsınız. Okuyan gözlerinize, beyninize sağlık olsun.
YanıtlaSilBen de genelde severim ama bazılarının dili ve kurgusunun batılı yazarlardan farkı yok, ben kültürel ögeler görmeyi seviyorum. :) O yüzden bu kitabı çok sevdim. Teşekkür ederim yorumunuz için. 😊
SilEvet, kapak başka birini anlatıyor. :) Cam Kapının Ardı'nı merak ediyordum ben de ama bu kitabı ayrı bir sevdim. Natsume en sevdiğim Uzak Doğulu yazar oldu, anlatımındaki içtenlik ve zarafet çok iyiydi. Diğer kitaplarını da okumak istiyorum. :) Muhakkak tavsiye ederim bu kitabı, teşekkür ederim. :)
YanıtlaSil"Vaktinde dizimin dibinde el pençe divan durdunuz; sonradan başımı ayaklarınız altına almak isteyeceksiniz. Ben yarınki hakaretinize uğramamak için bugünkü takdirinizden feragat etmeyi yeğliyorum."
YanıtlaSilBu nasıl güzel bir cümledir öyle! Gözlerim parladı resmen. :)
Bu cümle benim de çok ilgimi çekmişti. :) Burada aslında hoca kendisine güvenilmemesini istiyor, geçmişi yüzünden. O yüzden de insanlarla samimi olmak istemiyor. Bu cümleyle durum çok iyi özetlenmiş.
SilYok yok kibar bu uzak doğulular:) zarafet var üsluplarında. Yazarın okuduğum iki kitabı ile bu kanaatim, sen de aynı kanıya varmışsın, o halde bu kitabına da bakmalı, teşekkürler:)
YanıtlaSilKapak sahiden aldatıcı bu arada :)
Öyle gerçekten, hele de yazar eskilerden olunca. Yeni yazarlarda muhakkak üslup farklılığı vardır. Bu kitabı öneririm o halde, ayrıca beni rahatsız edecek detaylar da yoktu. Kitabı seçmekle çok iyi yapmışım. :) Kapağın kimi yansıttığını sonradan anladım. :)
SilBirkaç kez Japon yazarlardan kitaplar okumuştum, gayet güzel kitaplardı. Bu kitabı ilk kez görmüş oldum. Yazarın kendi hayatından izler taşıyor olması da okuyucaya samimi hissettirir tabii. :)
YanıtlaSilArada ben de okuyorum ama kitabı ayrı sevdim. Samimi gelen bir yanı vardı gerçekten. :)
SilKitap gibi kapağı da bir o kadar zarif duruyor. Yorumların her zamanki gibi çok hoş ve merak uyandırıcı canım. Alıntılardan yazarın naifliği hissediliyor. Kalemine sağlık, merak ettiğim bir yazar oldu Natsume. 💙😀
YanıtlaSilTeşekkür ederim canım, yazımı beğenmene sevindim. 😊 Kapak çok güzel, hafif kabartmalı bir de, ha bire dokunasım geliyor, ayracı da çok tatlı. 😀 Bu kitabı çok seveceğine eminim. :) 💙
SilUzak doğu yazarlarından hiç kitap okumadım. Kitabın kapağı çok hoşuma gitti:))) Özellikle son iki alıntı çok hoşuma gitti:) Kitabı sever miyim bilemedim ama bir şans vermeliyim diye de düşünüyorum bir yandan da:)))
YanıtlaSilBence Natsume ile başlayabilirsin, ben çok sevdim. Fırsat oldukça diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum. :) Bence kitaba şans vermelisin, yazar çok iyi. :))
SilJapon yazarları çok severim, Soseki'den çok istememe rağmen okumak bir türlü kısmet olamadı, bu kitabı da not ettim belki bundan sonra okuyabilirim. Elinize sağlık.
YanıtlaSilBu kitapla başlayabilirsiniz. Ben de yazarı ilk kez bu kitapla tanıdım. Umarım seversiniz. Teşekkürler. :)
SilFilmini izlemiştim onun, güzeldi. :)
YanıtlaSilokumadığım bir yazar pekii teşekkürler alalım listeye madeeem :)
YanıtlaSilOkumadığın bir yazar denk getirmişim hayret. 😀 Bence seversin sen. :)
Silpekiii :)
SilJapon yazarlardan kitap okumadığımı fark ettim. Güzel anlatmışsın, insanın okuyasi geliyor:)
YanıtlaSilTavsiye ederim, yazarın dikkat çekici ve ilginç bir yazım tarzı var. Bazı şeyler tahmin edilir gibi olsa da karakterleri yönlendiren psikolojik sebepler iyi yansıtılmış. O yüzden kitapta umduğumdan fazlasını buldum. :)
SilGönül kitabının alıntıları çok etkileyici ve merak uyandırıcı. 100 yıllık bir mazisi varmış, klasik kitaplar arasına girmiştir diye düşündüm. Bu sene Öğrenci Kız'ı okuyarak bilmediğim Japon edebiyatına giriş yaptım. Devamı gelir inşallah :)
YanıtlaSilEvet, kitap bayağı eski ve o dönemin zarafeti de hissediliyor cümlelerde. O yüzden tavsiye ederim. :)) Öğrenci Kız'ı çok duydum ama okumadım. :)
SilÖğrenci Kız kitabının yorumunu yazmak gibi bir düşüncem var, sonraki okumalar için belki motive de eder beni. İnşallah diyeyim, bunu gerçekleştirebilmem için dua et bana :))
SilÇok güzel olur, bence de okuduklarını paylaş. Kitap tanıtımları hep ilgi çeker. :)) Yazını merakla bekleyeceğim, güzel olacak İnşallah. :))
SilKitabın kapağına bir vuruldum aslında fotoğrafa bakınca ama şimdi içeriği okuyunca da bayağı bir merak etmedim değil...
YanıtlaSilTavsiye ederim, elimde kaç aydır duruyordu, hemen okumadığıma pişman oldum. Yazarın değişik, hoş bir anlatımı var. Sonunu da güzel bağlamış, dikkat çekiciydi. :)
SilUzak doğu eserlerini seviyorum, tam bana göreymiş, bakayım Duygu'cum, eline sağlık:)
YanıtlaSilBence seversin Erencim, fırsatın olursa oku. Yazarın tarzını çok beğendim. :)
Silkitap harikaymış sanırım, yazarla tanışmak gerekiyor o zaman :)
YanıtlaSilBen çok sevdim, farklı bir anlatım tarzı var yazarın. :)
SilÇok güzel bir tanıtım olmus, baya bir merak uyandırdı bende, sepete ekledim bunu da teşekkürler
YanıtlaSilBeğenirsiniz İnşallah, ben severek okudum. Yazardan daha çok okumak istiyorum. :)
SilSanırım psikolojik tahlilleri güçlü bir kitap. Merak etmedim değil. Emeğine sağlık.
YanıtlaSilEvet, o yönden güçlü bir kitap. Fırsat olursa tavsiye ederim. Teşekkür ederim. :)
SilBu kadar beğendiysen okurum mutlaka. Kapağı çok hoşuma gitti. Ben de olsam ana karakteri kadın zannederdim çünkü kitabın kapağında bir kadın var :-)
YanıtlaSilBen çok beğendim, sen de seversin umarım. :)) Kapağı bence de çok hoş, önce hep iki erkek karakteri okuduğumuz için kapaktaki kadın ne alaka diye düşündüm de sonra anlaşılıyor kim olduğu. :)
SilÇok güzel bir yorum yazısı olmuş. Kitabı okumak istiyorum ben de. Hocanin geçmişini öğrenecek olmamız güzel. Alıntılar bile beni kendine çekti kitaba girsem ne yaparım bilemiyorum. Tanıtım yazısı için teşekkürler 💮
YanıtlaSil