Savaş Çığırtkanı 1 - Kehanetin Gölgesi (Roman)

Merhaba arkadaşlar. Yıllar önce iki kitap olarak düşündüğüm fantastik roman serisini yazmaya başladım. Ardından bir edebiyat sitesinde yayınladım bir kısmını ama o site kapandı. Seriyi bitirip yayınevlerine yollamayı düşünüyordum fakat önceden internette yayınlanmış eserleri kabul etmiyorlar sanırım. Hevesim kaçınca seriyi yarım bırakmıştım. Şimdi baştan düzenleyerek burada yayınlamaya ve tamamlamaya karar verdim. Çünkü çok emek verdiğim bu romanın kaybolup gitmesini istemiyorum. Yorumlarınızı, olursa tavsiyelerinizi, eleştirilerinizi beklerim. Amacım zaten romanı baştan daha güzel bir şekilde yazabilmek. Yalnız çok uzun olduğu için, sizleri sıkmamak adına haftada bir iki kere paylaşım yapmayı düşünüyorum. Bölümler de çok uzun olduğu için onları da bölerek koyacağım. 

Başlangıç için giriş kısmını ve paintte çizdiğim basit ülkeler haritasını paylaşıyorum. Keyifli okumalar.

Giriş

 

Hızla ilerleyen kara bulutlar yaklaşan bir felaketin habercisi gibiydi. Yapılan yasak anlaşmalar, kalpleri zehirleyen gizli fısıltılar insanlar arasındaki güven duygusunu yok etti. Geçmişin zalimleri karanlık ellerini geleceğe uzatmaya başladı.

Bütün bu gelişmeler tek bir şeyin habercisiydi ve bunu çok az insan yorumlayabilirdi. Çünkü insanlar var olan tehditleri yok saymakta ustaydı. Karanlık kehanetlerin gerçekleşeceğine asla inanmazlardı, tıpkı efsanelere inanmadıkları gibi. Oysa göz ardı edilenler ölüm gibi ansızın insanın karşısına çıkardı. İhmalkârlık, büyük yıkımı beraberinde getirirdi.

Gizemli bir adam sessizce pusuya yatmış, avını izliyordu. Uğursuzluk bir perde gibi onu diğerlerinden ayırıyordu. Onu zayıf gözlerden gizleyecek güçlü bir silaha sahipti ne de olsa. Dağınık, zift karası saçları sert yüz hatlarını ortaya çıkarıyordu. Avcı yüzüne ışıltılı bir gülümsemenin yayılmasını engelleyemedi. Eğer o içtenlikle gülümsüyorsa ortada tekinsiz bir şeyler var demekti. Ürkütücü gözleri şimdi de nefret ve  büyük bir arzu ile parlıyordu. Uzun süredir beklediği an yaklaşmıştı.

“İnsanlar ne kadar da dikkatsiz. Gözleriniz beni görmüyor, varlığımı hiçe sayıyor ya işte bu sonunuz olacak,” diye geçirdi içinden.

Avcı, bulunduğu tepeden ayaklarının altındaki manzarayı sabırla izliyordu. Az sonra tüm liderleri görecekti, özellikle beklediği biri vardı. Genç adam bugün istediğini elde edecekti ve kimse ona mani olamayacaktı. Bugün, intikam günüydü. İntikamının sonuçlarının çok ağır olacağını bildiği halde geri adım atmamakta kararlıydı. Dünyanın dengesi değişecek ve 7. Liderler Savaşı’nın kapıları aralanacaktı. Savaşın ayak seslerini duymaya başlamıştı.

Avcı harekete geçmeden önce elindeki siyah maskeyi yüzüne geçirdi.