Adrien çok iş değiştirdiği ve gezip tozduğu için çevresi tarafından eleştirilen bir genç. Toplum baskısı yüzünden annesi de üzgündür ama Adrien kimseye kulak asmaz, hayata farklı pencereden bakıyordur. Bir gün kitap okuyan üstü başı dağınık bir gençle karşılaşınca onunla dost olmak ister, onda görünenden farklı bir şeyler olduğunu sezer.
Adrien bundan sonra Mihail'in peşini bırakmaz, onun sevgisini kazanmaya kararlıdır. Mihail ise bilgece lafları ve kendine has tarzıyla onu şaşırtmaktadır. Mihail, Adrien için eşi benzeri olmayan biridir ve onu daha iyi tanımak için elinden geleni yapar. Mihail'in tokat gibi çarpan lafları olsa da zamanla kendisine yakın davranmaya çalışan kişilere kendini açar.
Kitabı çok sevdim, yazarı ilk kez okudum. Yazarın anlatımındaki nahifliği ve karakterlerin derinliğini sevdim. Özellikle Mihail karakteri çok farklı, merak uyandırıcı. Kitap boyunca onu Adrien gibi daha iyi tanımak için sabırsızlık hissettim ben de. Dostluk konusu gerçekten nakış gibi işlenmiş, böyle bir dostluğa imrenmemek elde değil. Herkese tavsiye ederim.
Merak edilecek bir nesne gibi görmüyorum ki sizi, tam tersine, hayran olduğum bir insan sayıyorum...
Gözlerine bakarsınız, sizinkilerin aynıdır ve orada kendi arzularınızın sonsuzluğunu görürsünüz.
Siz, sakın sezdirmeyin onlara bir yaram olduğunu, yoksa hemen koşup ellerini daldırırlar bu yaraya.
Özgürlüğünü yitirmemiş insan, ruhunun yüce yanlarından da, zayıf yanlarından da habersizdir.
Kitabı merak ettim. Olaylardan çok karakterlerin düşünceleri üzerinde durulan bir kitapmış gibi geldi.
YanıtlaSilEvet olay pek yok, daha çok karakterlerin zengin iç dünyasını tanıyoruz. Bayağı sevdim o yüzden, güzeldi. :)
SilPanait İstrati, iyidir ki sevmişsin.... Güzel de anlatmışsın. Akdeniz adlı romanı da dönem ve yaşadığımız coğrafyayı, o dönem insanlarını ve hayatı anlatan, nahifliğin tadını buram buram hissettiren bir kısa romandır. Aklının bir köşesinde bulunsun:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Yazarın tarzını sevdiğim için başka kitaplarını da okumak istiyorum. Bu kitap da aklımda olsun. :))
SilAlıntılar çok güzel. Özellikle sonuncusu çok hoşuma gitti .Teşekkürler, sevgiler :))
YanıtlaSilTeşekkürler Sibelcim, alıntıları beğenmene sevindim. :))
Silçok kitabı olanlardan. bikaç tane okudum, bunu da okurums tabisi pekuu :)
YanıtlaSilBen daha yeni tanıdım yazarı, başka kitaplarını da okumak isterim. :)
SilYazarı hiç okumadım Duygu'cum ama bu kitabı okumak isterim, eline sağlık, sevgiler:)
YanıtlaSilTeşekkürler Erencim, ben de yazarı ilk kez okudum, sevdim. :)
SilKitabı listeme aldım. ''Özgürlüğünü yitirmemiş insan, ruhunun yüce yanlarından da, zayıf yanlarından da habersizdir.'' alıntısına ayrıca bayıldım. :)
YanıtlaSilUmarım seversin. O alıntı iyiydi gerçekten. Altını çizdiğim çok yer vardı ama birkaçını yazabildim ancak. :)
SilYa daha bugün Mihail isminin ne kadar da güzel olduğunu, batili bir karakter yaratırsam adını kesinlikle bu koyacağımı düşünüyordum. Bak bizdeki Mikail ismi bu havayı vermiyor. Sonra bir de baktım okumuşsun yazmışsın yaaa çok iyi geldiiii. Ve tam da isimden hissettiğim gibi biriymiş buradaki Mihail. Ben de okumak istiyorum 😍😍
YanıtlaSilNasıl denk gelmiş. 😀 Güzel idim gerçekten, kitaptaki karakter de çok ilgi çekiciydi. Bize gelince vereyim sana ehehe, o kadar merak ettin madem. 🥰🥰 Bakalım sen nasıl bulacaksın?
SilAlıntılar güzel, yara ile ilgili olan ekstra doğru diye düşündüm okurken.
YanıtlaSilTeşekkürler ve sevgiler
Yara kısmı çok doğru gerçekten. Günümüzde de farklı bir durum yok. Kitap oldukça ilgimi çekti. Sevgiler, yorum için teşekkür ederim. :)
SilKitabı da yazarı da hiç bilmiyordum, hatta daha önce gördüğümü de hatırlamıyorum. Konusu ilgimi çekti, elimdeki kitaplar bitince bakacağım, emeğine sağlık canım😊
YanıtlaSilYorumun için teşekkürler canım, okursan seversin umarım. 😊
SilPanait İstrati çok sevdiğim yazarlardan biri çok eskiden okuduğum için blogda hiç yer vermedim ama eski okuduklarıma da arşiv amaçlı yer verebilirim 😊
YanıtlaSilGüzel olur eskilere de yer vermek. Ben ilk kez okudum, diğer kitaplarını da merak ediyorum. 😊
Sil