Evet anime yazıları blogda pek ilgi görmese de ben sevdiklerimi ballandıra ballandıra anlatmaya devam edeceğim. Çünkü bloğa yazmak konuşmak gibi rahatlatıcı benim için.
İlk sezonu kısa hatırlatıp devam edeyim. Dünyanın en iyi forvetini yetiştirip Japon futbolunu üst seviyeye çıkarmak için Blue Lock projesi devreye konulmuştu. Bunun için en başarılı gençler bir yere toplanmış, dışarıyla olan irtibatları kesilmişti. Böylece yüksek masraflı ve sıkı denetimli bir eğitim süreci başlamıştı. Bir zaman sonra projeyi maddi açıdan destekleyenler projenin sonlanmaması için icraat ve kanıt görmek istediler. Ve çılgın eğitimcimiz herkesi zorladı ve sınırlarının ötesine ulaşan en iyileri seçti. Sırada Japon milli takımı ile maç yapmak ve kendilerini ülkeye kanıtlamak vardı.
2. Sezonumuz Blue Lock oyuncuları ile U20 Japon takımının maçını konu alıyor. Çılgın eğitmenimiz zekasının ve sezilerinin her bir noktasını kullanarak o müthiş takımı oluşturuyor. Atacağı her adımı çoktan planlamış, kimin ne yapabileceğini çok iyi biliyor. Ayrıca gerektiğinde büyük risk alıp kendisinin bile öngöremeyeceği (bu demek oluyor ki karşı takımın da asla nasıl oynacağını kestiremeyeceği) oyuncusunu sahaya sürmekten çekinmiyor. Aslında animeye damgasını vuran bu eğitmeni tebrik etmek gerek. İzlediğim en zeki karakterler arasında üst seviyelere çıktı. Bir de şöyle bir şey var Blue Lock tamamen forvetlerden oluşuyor ve bu maçta profesyonellere karşı kalede bile hiç kalecilik tecrübesi olmayan bir forvet oynadı. Sadece bu açıdan bile Blue Lock'un üstünlüğü görülüyor.
İlk sezonda açık ara en iyi olan forvet Rin'di. Dolayısıyla takımın bel kemiği o oldu ve takımındaki herkes ona ayak uydurmak için canını dişine taktı. Çünkü karşı takım çok tecrübeli ve en iyi savunmaya sahip oyunculardan oluşuyordu. Bir de Rin'in abisi Sae karşı takımda. Kendisi Japon futbolunu küçük görüyordu ama Blue Lock projesini merak ettiği için Japon takımına yerleşti. Bu da iki kardeş arasındaki çatışmayı körükledi.
Ana karakterimiz İsagi biraz geri planda kaldı fakat en baştan beri yükselmeye devam eden biri oldu. Rin zaten hep tepedeydi, o yüzden aldığı yol çok değişmedi ama İsagi iyi analizi, uyum sağlama ve hızlı kavrama yeteneği ile ne zaman hangi noktada bulunması gerektiğini bildi. Her şeyi sezgileri ve refleksi ile birleştirip o mükemmel ana odaklandı. Rin kendini ve herkesi parçalarcasına oynadı. Abisine olan öfkesi, yenilmezliğe olan açlığı ve hırsı onu oradan oraya savurdu. Yine de en iyi oynayanın o olduğunu kabul etmeliyim, sadece biraz şansızdı.
Maç ile sezon da bitmiş oldu. Son anda giren Kaiser karakteri çok merak uyandırdı bende. Bayağı sorunlu bir tipmiş, animenin kaldığı yerden mangasını okumaya başladım hemen. Çizimler o kadar iyi ki animede bayılarak izlediğim efektler bile neredeyse mangası ile aynı. Çizerin bu kadar akıcı ve detaylı çizimine şaşırdım. Anime kalitesi daha da iyi olabilirdi.
Heyecanla izlediğim bir sezon oldu. İnsanların hırsları, çaresizlikleri, başarma azmi ile kendilerini aşmalarına şahit olduk. En yüksek potansiyel kendini sonuna kadar zorladığında ortaya çıkar ancak. Blue Lock oyuncuları herkese bunu gösterdi. Onlar kendi hedeflerini, hareket kabiliyetlerini, sınırlarını tekrar tekrar aştılar ve futbolu farklı seviyeye taşıdılar. Şimdi bu animeyi izledikten sonra bana yavan gelen gerçek maçları nasıl izleyim? Zaten izlemiyordum da. Böyle güzel maç oynadılar da ben mi izlemem dedim. 😅🤭 (Gifler: tenor.com)
Bu da sorunlu yeni elemanımız Kaiser, son saniye çıktığı için animede izleyemedik henüz. :)
yani spor animesi izledin oooo sürpriiiz :)
YanıtlaSilSürpriz değil ki Blue Lock'tan defalarca bahsetmiştim daha önce. 😅
Sile ama olabilir tabisiii, senin kadar animeye hakim değiliz yaa, karıştırabiliriz, senden görüp not aldığım animeler var ama bunu not almamışım :)
SilSpor konusunda izlediğim en iyi animeydi, heyecanı fazlasıyla yaşatıyor. :))
Silspor konularını seviyorum bunu izleyim tamams en kısa zamanda hem dee :)
SilUmarım seversin. :))
SilAnimenin 2. sezon 11. bölümünde kaldıydım. Bekledim devam bölümleri gelsin, sonra açıp izlemek kısmet olmadı bir türlü. Maç çok heyecanlı geçiyordu. Geri kalan bölümlere bakacağım. :)
YanıtlaSilBlue Lock, ilk izlediğim anime film olarak benim açımdan tarihi nokta olmuştur. :))
Şahane anlatım ve paylaşımınıza teşekkür ediyorum Duygu Hanım. :)
14.bölüm final oldu. Bazı sitelerde hâlâ son iki bölüm yok, arayıp buldum ben de farklı sitelerde. :) Heyecanlı ve güzeldi gerçekten. 😀 Şimdi mangasını okuyorum daha farklı ve heyecanlı gelişmeler oluyor, sardı bayağı. Merakla okuyorum. :)) Akıcı ve eğlenceli bir animeden başlamanız güzel olmuş. Yorumunuz için teşekkür ederim Nazlı Hanım. :))
SilBen bunun dizisinin olduğunu bilmiyordum, mangasını okumayı istiyordum ama bir süredir alınacaklar listemde sırasını bekleyenlerden. Bu gidişle ben daha okuyamam mangasını. Belki de önce anime versiyonunu izlemem daha iyi olur. Tanıtım için teşekkürlerr:)
YanıtlaSilİkinci sezon bile bitti animesinde. :)) Mangalar pahalı ben netten okuyorum, o kadar alamam. :/ Önce animeyi izledikten istersen benim gibi. Rica ederim. :)
SilRin! Rin! Rin!!!! Onun için amigo takımı falan mı kursam sjkdshfjksgd. Kaiser çok iyi görünüyor yaaaaaa. Rin ve Abisinin bazı sahnelerini izledim. (Narutodan da sadece İtachi ve kardeşi sahnelerini izlemiştim vay be) Neyse, izlersem Rin için izlerim ama başrol değil puuuu. Ama Kaiser çok havalııı mavi saçı falan da çok ilgi çekici. Şu işler bitsin başlayayım. Topçu olmak isteyen kuzenime izletiim bunu, neden aklıma gelmedi ki. Çocuklara olur mu?
YanıtlaSilEvet, Rin için değer. 😅 Kaiser Sae'ye benziyor dış görünüş olarak ama içinin benzemediği kesin. İsagi'ye bela olacak gibi bakalım. :)) Yine de merakla bekliyorum gerilimli anları. 😀
SilBaşla yaa konuşalım güzelce. :)) Bazı tuhaf sahneler olabiliyor o yüzden çok küçükler için uygun olmayabilir. :)
Futbol animesi bile erkek çocukları için uygun değil aboooo. Kalmadı o eski Tsubasalar, Kojirolar, Wakabayashiler :D
SilKaiser'in içi benzemiyor da ikisi de pek iyi sayılmazlar fjksfdsdf ama Kaizer'e düşerim. Düşmem için ilk şart olan yakışıklılık güzellik var, mavi de çekici ve bad boy ve güçlü. Daha ne olsun :D
Rin'imi geri plana itmeyin noluuuuuuuuuuuuuuuuur. Mikasa ve Eren'in çocuğu bari mutlu olsun </3
Sorma eskiler kalmadı, Tsubasa karakterleri iyi olsa da çok gereksiz uzatıyorlardı her şeyi ve biraz çocukçaydı. Geçenlerde az baktım izleyemedim bile. :)) Sae kötü değil bence, tamam biraz egolu ama Kaiser ayrı kafa yapısında. :)) Rin'in daha aktif olmasını isterdim ben de, keşke başrol o olsaydı. 😀
Silçünkü blue lock shounen, tsubasa çocuklar için. ve eskiiiiiiiii. Sae, Rin'i tuttuğum için kötü sjdshkfjshdf okey okey tabii ki Kaiser'de daha yüksek bir bad boy aurası var ve daha izlemeden fark ediliyor. O yüzden Kaiser daha öndeee ve karakter tasarımı açısından da hehe. Ay evetttttt keşke başrol Rin olsaydı ya of nede İsagi
SilEvet öyle, Kaiser yeni girdiği için şimdilik bekleyip görmeye odaklandım. Sae benim için önde şu an. :))
SilBir türlü ısınamadım su animelere. Böyle bölümlerce takip edenlere mangalarını okuyanlarına hayranım ama bu kültür bir türlü bana sıcak gelmedi. bu yüzden seni tebrik ederim. güzel görünüyor ama ne yazık ki bana göre değil
YanıtlaSilHerkese hitap etmeyebilir. Ben de batı yapımı dizi ve filmleri sevmiyorum mesela. Hele yeni olan yapımları...:)
Silaa ben dee
SilSpor animelerini pek sevmiyorum ama eğlenceli görünüyor. Efektlerin manga ile aynı olması iyi olmuş. :)
YanıtlaSilFutbola farklı bir bakış getiren heyecan dozu yüksek bir seri. :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilAnime yazılarının blogda pek fazla ilgi görmediğinden yakınmışsınız. Evet doğrudur. Ama animeye ilgi duyanların, anime seyreden, izleyen ve sevenlerin bloğunuzdaki paylaşımları ziyaret etmeleri gerekiyor. Biraz cahilce olacak ama, anime ile ilgili ne bir deneyimim, ne de bir tecrübem var. Şimdi sayfanıza geldim ve paylaşımınızı baştan aşağıya dikkatli bir şekilde okudum. Bu paylaşımın ben de uyandırdığı tek şey: Animeyi kaleme alan çizerler, nasıl oluyor da her sahnede hiç fark yaratmadan aynı kişiyi çizebiliyorlar. Üstüne üstlük, öfkeli olduğu halleri, sevinçlerini, mutluluklarını, üzüntülü hallerini kişiler aynı kalmak şartıyla nasıl benzeterek çizebiliyorlar? Saçları aynı, burunları aynı, ağızlar aynı, gözler aynı olmakla birlikte içinde bulundukları mekanların gölge ve ışıkları ile birlikte heyecan varsa, heyecan, üzüntü varsa üzüntü, sevinç varsa sevinci de katarak çizebilmelerini hep merak etmişimdir.
Eskiden Amerikan yapımı Teksas, Tommiks, Kaptan Swing, Tex, gibi çizgi romanlar vardı. Biz bunları okuyarak büyüdük. Şimdi aramızda böyle bir paylaşım yapan blog sayfası olsaydı, o blog sayfasının takipçisi olurdum.
Ama mutlaka içimizde sizin gibi, animeyi seven, ilgi duyan blogcularımız da vardır. Onların sizi yalnız bırakmayacaklarına eminim.
Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlık ve mutluluklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar,
SilYorumunuz ve katkınız için teşekkürler. Ben anime/mangaların da edebiyat ve sanatla bir olduğunu düşündüğüm için onların kitap ya da filmler kadar değer görmemesine anlam veremiyorum. Hadi olur da sadece haber ya da teknolojiyi takip eden birinin ilgisini çekmez anlarım. Burada kitap tanıtsam çok daha kişi ilgi gösterirdi. İnsanların sevmeme nedenleri izlememiş olmaları aslında. Her yaşa ve konuya uygun anime var sonuçta.
Çizim konusunda hak veriyorum. Detaylı ve zor bir iş bence. Ve bazen koca bir ekip çalışıyor bunun için. Ne kadarında teknolojiden yararlanılıyor bilmiyorum ama iyi iş çıkardıkları kesin. Şu an mangasını okumaya devam ettiğim için yorum yapabilirim. Çizer çok sayıda ve sert futbol oynayan karakterleri öyle iyi yerleştirmiş ki sanki sinemada kullanılan kamera açısı gibi her şeyi çok anlaşılır kılmış. Belki gerçek futbolu izleyip anlamayacağım detayı burada anlıyorum. Karakter çok olmasına rağmen dediğiniz gibi yüz hatları, mimikleri hatta bakışlarından bile kim olduğu anlaşılıyor. Tabi anime renkli olduğu için karakterleri ayırt etmek daha kolay oluyor. Animelerde düşünülenden fazla emek var, yetiştirme baskısı çok üzerlerinde ve geç vakitlere kadar çalışmak zorunda kaldıklarını duyuyoruz.
Eski çizgi romanları çok duyuyorum ama okuma fırsatım olmadı. :)
Teşekkürler, selam ve saygılarımla.
son yazımda sevebileceğin kitaplar var :) blue lock a başladım keyifli gidiyooo :)
YanıtlaSilBakayım. :) İyi seyirler.
SilBu türde animeleri izleyemiyorum.Ama sevenler için güzel bir tanıtım olmuş, kalemine sağlık.
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilAslında kişisel blogların özelliği de bu. Her blogda yazarın yaşamından izler bulmak... Benim de çok sevdiğim konulardaki bazı yazılarım daha az okunabiliyor ama zaten paylaşmamın amacı sevdiğim bir şey olduğu için çok dert etmiyorum.
YanıtlaSilEvet herkes farklı şeylere dikkat ediyor, yapacak şey yok. :)
SilBu animeyi daha önce görmüştüm ama izlemedim. Spor animeleri keyifli oluyor. Futbol ve anime deyince akıllara ilk gelen aynı olabilir diye düşünüyorum: Tsubasa :))
YanıtlaSilTsubasa çok meşhur evet. :) Ancak çizimleri çok eski ve konunun işlenişi nostaljik olunca şu an ilgi çekici gelmiyor bana. Çocukken severdim. :)
Sil