1 Temmuz 2024 Pazartesi

Satranç (Kitap)

 


 Yazarın tek merak ettiğim kitabı bu olduğu için sonunda okudum. :) Akıcı ve ince bir kitap olduğu için çabucak bitti.

 Yolcu gemisinde dünya satranç şampiyonu Czentovic'in seyahat ediyor olması pek çok kişinin ilgisini çekiyordu. Hakkında çeşitli söylentiler vardı. İnsanlarla doğru düzgün iletişim kuramadığı, satrançtan başka şeyden anlamadığı konuşuluyordu.

 Meraklılardan biri ona satranç oynama önerisinde bulununca Czentovic para karşılığı oynamayı kabul etti. Her zamanki gibi kibirli şekilde galibiyete yaklaşmışken bir yabancının oyuna dahil olması ile işler değişir. Bu kez gözler bu dahi yabancıya çevrilir. Herkes onun ve şampiyonun bir sonraki maçını merakla bekler.

 İki karakter de birbirinden ilginçti. İkisi de saplantılı şekilde satrançla ilgiliyken tamamen farklı açıdan oyuna yaklaşıyorlardı. Şampiyonun aksine yabancı kafasındaki soyutluğun içinde taşları oynatmaya alışkındı. Onun bu noktadaki travmasını da öğreniyoruz. Acı çekerek geldiği nokta onu bir bilinmezliğe sürüklemiş. İlgi ve merakla okudum, ikisinin arasındaki gerilim hissediliyordu, sonu güzel ve etkileyiciydi. Yazarın anlatımını sevdim. 


Bu köylü gencin dünyaya kapalı olan beynindeki tek şey, aylardan beri tek bir satranç oyununu bile kaybetmemiş olmasıdır ve dolayısıyla bizim dünyamızda satranç ve paranın dışında başka değerlerin de olduğunu bilmediğinden, kendi kendine hayranlık duymak için her türlü sebebi vardır.

Her yerde ve sürekli olarak insanın çevresinde hiçlik, tam anlamıyla mekansız ve zamansız bir boşluk vardı. 

Yani iyileşse bile bir kez satranç zehirlenmesi geçiren kimsenin, satranç tahtasının yakınından bile geçmemesi kesinlikle yeğdir...


Satranç (Kitap)

   Yazarın tek merak ettiğim kitabı bu olduğu için sonunda okudum. :) Akıcı ve ince bir kitap olduğu için çabucak bitti.  Yolcu gemisinde dü...