İbrahim hayatına normal şekilde devam ederken bir gün elinde lekeler belirmeye başladı, buna aldırmamaya çalıştı. Sonra evinden çıkamaz oldu, sanki görünmez bir duvar vardı da onu aşamıyordu. Sesini de duyan yoktu. Sonunda bir bekçi ile karşılaştı, adam İbrahim'e ne yapması gerektiğini söyledi ama İbrahim bundan bir anlam çıkaramadı.
Garip şeyler olmaya devam ediyordu, İbrahim sonra da evini bulamaz oldu, sokaktan sokağa savruldu. Rastladığı herkes aynı anlamsızlığa sürüklüyordu İbrahim'i. Sonunda onların sözünü dinlerken buldu kendini.
Kaybedilen hayatlar kolayca bulunamazdı. Önce insanın hayatını kaybettiğini idrak etmesi gerekiyordu ki çözüm bulabilsin. İbrahim de böylece yollara düştü. Çok yürüdü, belki bir ömür.
Yazarın anlatımını seviyorum, farklı ve beklenmedik şekilde yazıyor. Bazen güldürüyor bazen düşündürüyor. Bazen de 'ya bu laf nereden geldi aklına' diyorum. 😀 Kitap durağan görünse de gizemli ve ilgi çekici yanı var. Sanki karakterle birlikte siz de durumun içine hapsoluyorsunuz. Yazar bu bakımdan okuyucuyu hikayeye çekmeyi başarıyor. Hızlı okunacak bir kitap değil, ben de o yüzden ara vere vere okudum.
Karakterin arayış süreci dolu dolu, derin şekilde ele alınmış. Hikayenin çarpıcı detayları vardı ve finali de güzel etki bıraktı bende. Aslında bu kitap anlatılmaz, okunur. O yüzden okuyun diyerek alıntılara geçiyorum. :) (Neredeyse her sayfada altı çizilecek cümleler vardı, seçmek zor oldu.)
Düşünsenize, hayatınızı kaybetmenizin sonuçlarının farkına varmazsanız, hayatınızı kaybettiğinizin farkına nasıl varacaksınız? Ama siz bu hayatınızı kaybetmenizin sonucunu sorun haline getirdiğinize göre özel bir insan olmalısınız.
İbrahim henüz bilmiyordu, acının abartılı ifadesi, insanın kendisine duyduğu merhamettendir.
İnsan ne yaşasa oldum der, nereden dönse geldim der, oysa her şeyi ol diyerek olduran, olanı ve olmayanı kendine döndüren vardır.
Hani insan yaşaya yaşaya yaşamaya körleşir. O kadar hayat düşkünü olur ki, hayat mayat kalmaz artık ortada.
Buraya, yazarlardan başkası gelemez İbrahim, dedi, yazar. Hâlâ inkar edeceksen, açalım senin kitabını.
İşin aslı... ben bir gün kendimle karşılaştım. Ama baktım ki bu, çileye talip olmayı gerektiriyor. Bilirsin ya: aşk çiledir, kalp yaradır. Ama görmezden gelirsen onu... Boş verip kaçtım.
Kitabın ismine bakılırsa, kaybettiği şeyi bulmuş.
YanıtlaSilBir çok insan hayatının anlamını kaybetmiş durumda.
Hz. Allah hidâyet versin.
Amin İnşallah.
SilKitabı sevmişsin o zaman. Bazen ben de çok fazla yeri işaretliyorum ve seçerken karar vermek zorlaşıyor. :)
YanıtlaSilEvet, sevdim bayağı. :)
SilYaşasın beğenmene çok sevindim 😻
YanıtlaSilSenden önce ben okudum kitabını. Bakalım sen nasıl bulacaksın? 🥰
SilKitabın konusu ilgimi çekti ve merak uyandırdı ben de. Tanıtımın için teşekkürler canım :)
YanıtlaSilDeğişik ve güzel bir kitaptı. Ben teşekkür ederim canım. :)
Sililk iki paragrafta güldüm kahramana ama komikli bi hikaye değil herhalde :)
YanıtlaSilAslında ciddi ama yazarın anlatımıyla İbrahim'in yaşadıkları biraz trajikomik görünüyor. Bazı yerlerde istemsizce güldüm. :))
Silson yazıma bakıversene amaa zamanın olursaağğğ :)
YanıtlaSilTamam, bakıyorum. :)
Sil