Düşündüğümden çabuk bitirdim kitabı, kısa olmasının da etkisi var tabii. Yazarın anlatımını merak ediyordum, sevdim. :)
Bir kasabada akıl hastalarının yer aldığı Altıncı Koğuş kaderine terk edilmiştir. İnsanlar berbat koşullarda yaşamaya çalışırken tüm bunlara şahit olan Doktor Andrey durumu düzeltmek için bir şey yapmaz. Önceleri sıkı çalışırken zamanla hastaları da umursamaz hale gelir, onlarla doğru düzgün ilgilenmez. Okumayı sevdiği için kitaplarına gömülür, kendini böyle avutur. Kasabada konuşabileceği akıllı kimsenin olmadığından yakınırken Altıncı Koğuştaki İvan Dmitriç ile sohbet etmeye başlar.
Aslında eğitimli biri olan İvan icra memuruyken izlendiği sanrısına kapılır. Ona göre bir gün suçlanması, tutuklanması çok muhtemeldir, bu düşünceyi takıntı haline getirdiği için anormal davranışlar sergiler ve kendini Altıncı Koğuş'ta bulur.
Doktor, İvan'ın diğerlerinden farklı olduğunu anlar, aynı görüşte olmasa bile onun sözlerinden hoşlanır. Sık sık Altıncı Koğuşa gitmeye başladığı ve işlerini aksattığı için zamanla insanlar bunun nedenini merak etmeye başlar.
Doktorun yaşamadığı şeyler hakkında kolayca yorum yaparken İvan'ın sözleri üzerine hayatında bir şeylerin değişmeye başlaması ilgi çekiciydi. Karakterin bocalaması, düşüşü güzel yansıtılmış. Kitap zaten kısa, bir günde okunabilir. Yazarın üslubunu sevdim, başka kitaplarını da okumak isterim.
Dmitriç insanlar hakkında yargıda bulunurken farklı renkleri gözetmeden sadece siyah ve beyaz gibi keskin renkler kullanırdı.
Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil mi?
Acıya karşı bağırarak, gözyaşlarımla cevap veririm. Yapılan alçaklıklara öfkeyle, iğrençliklere ise tiksinti duyarak tepki gösteririm. Bana göre bu, hayatın ta kendisidir.
Acıyı küçümsersiniz, ama parmağınızı kapıya sıkıştırdığınız vakit en yüksek perdeden inlersiniz.
çehov en büyüklerden ve en sevdiklerimden, tolstoy bir de, zaten ikisi iyi arkadaşmışlar :)
YanıtlaSilTolstoy okumadım daha, bir kitabı vardı bende, bir ara okurum. :)
SilBenim de yazardan okuduğum ilk kitaptı sonra başka kısa kitaplarından da okumuştum. Genel olarak okumayı sevdiğim bir yazar oldu. Bu kitabı da dediğin gibi akıcı ve güzeldi. :)
YanıtlaSilEvet, ben de sevdiğimden başka kitaplarını da denerim. :)
SilAnlatılmaya çalışılan şeyi sevmiştim ,bu topraklara çok uzak olmayışı da anlaşılırlık ve empati konusunda kolaylık sağlıyor fakat yine de bir şeyler eksik hissi bırakmıştı ben de. Kelimelerini ruhsuz bulduğumu not etmişim kendime.
YanıtlaSilEvet o eksiklik hissediliyor güzeldi yine de. :)
SilAnton Çehov'un bir tek Martı kitabı var ben de. Bu eserini de alsam iyi olacak. Severim bu tarz kitapları.
YanıtlaSilOkuyup harika anlatımınızla paylaşmanıza teşekkür ediyorum Duygu Hanım.
Güzel kitaptı, seversiniz sanırım. :) Vakit ayırıp okuduğunuz için ben teşekkür ederim Nazlı Hanım. :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilKitap tanıtımınız için teşekkür ederim. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim. Hayatı anlamak için çok okumak gerekiyor. Dünyanın her yerinde yaşayamazsınız, ama dünyanın her yerinde nasıl yaşandığını öğrenebilirsiniz, bunu da ancak okumakla elde edersiniz. Bu cümleler kitap okuyanlar için değil, benim gibi okuma tembeli olan insanlar içindir.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar,
SilZiyaretiniz ve yorumunuz için teşekkürler. Dediklerinize katılıyorum, kitap okudukça dünyayı öğreniyoruz. Selam ve saygılarımla.
Etkileyici bir esere benziyor Duygu'cum merak ettim, eline sağlık sevgiler:)
YanıtlaSilKısa olunca sıkmadan çabuk bitiyor. Sanırım seversin. Sevgiler. :)
SilAnton Çehov'un kitaplarını okumamın üzerinden asırlar geçmiş gibi. Vanya Dayı hariç isimlerini hatırlayamadım. Altıncı Koğuş'u okumamıştım. Her ne kadar tahmin etsem de doktorun şevkini kaybetme sebebini merak ettim. Bu hayat her şeyi törpülüyor galiba...
YanıtlaSilBen ilk kez okudum yazarı. :) Haklısın, hayat insana neler yapmıyor. Beklemediği anda tökezleyebiliyor insan.
SilÇehov un bu kitabını yıllar önce okumuştum. Klasikleri tekrarlamak gerekir de zaman yetmiyor 😊
YanıtlaSilHer klasiği sevmem de arada birkaç tanesini beğeniyorum. :))
Sil