Bir süredir seriye devam edememiştim, yedinci kitabı da bitirdim. Drizzt'i okumayı özlemişim. :)
Gün geçmiyor ki Drizzt'in başı derde girmesin, kötüler yakasını bırakmıyor bir türlü. Bu kez ailesinden sağ kalmış olan ablası Vierna ve beraberindeki kara elfler Drizzt'in peşindeler. Yıllar önce Drizzt yer altından kaçtığı için ailesi Örümcek Kraliçe'nin gözünden düşmüş ve hezimete uğramıştı. Vierna tekrar yüksek mevkiye ulaşmak için Drizzt'i kurban etmekte kararlıdır ve bunun için kiralık katil Entreri ile anlaşma yapar. Entreri önceki bölümlerde Drizzt'in başına dertler açmış, onu tek rakip olarak gördüğü için onla uğraşmaktan asla vazgeçmemişti. Bu kez de fırsatı kaçırmaz, Drizzt'i zor durumda bırakmak için elinden geleni yapar. Tek derdi Drizzt ile teke tek dövüşmek ve kazanarak kendini tatmin etmektir. Tabi bir noktada Vierna ile Entreri'nin çıkarları çatışır. Cücelerin mekanında patlak veren kavgayı Drizzt ve dostları en az hasar ile atlatmaya çalışır.
Kitabın sonunda kara elfler ve cüceler arasındaki mücadelenin daha çok süreceğine dair işaretler vardı. Geçmişi iki bin yıl öncesine dayanan planını uygulamaya koymak isteyen yaşlı bir kara elf harekete geçmek için adım atar.
Bu bölümde daha çok Drizzt ve Entreri hesaplaşması ön plana çıkmış. Takıntılı ve inatçı kiralık katil her ne olursa olsun kara elfle yüzleşmek istemektedir. Daha önce yarım kalan dövüşü tamamlamak niyetindedir. Ancak Drizzt'in kendisi gibi boş hırsa kapılmadığını ve bir şeyleri kanıtlama çabasında olmadığını anlayınca işi iyice inada bindirir. Drizzt'i sıkıştırıp hem onun hem de dostlarının canını tehlikeye sokar ki istediği sert dövüş gerçekleşebilsin. İşler ciddileşince kara elf de artık öfke ile saldırıya geçer.
Kitap detaylı dövüş tekniklerine rağmen akıcıydı. Kurgunun derinliğinden çok yazar yine karakterlere ve hislerine yoğunlaşıyor. O yüzden bu yazarın üslubunu seviyorum. Drizzt'in yıllar geçtikçe kendini bulmasını ve hemen galeyana gelmeyip her durumda düzgünce karar verme çabasını, yanlışı doğruyu iyice tartmasını, karşılaştığı sorunlara kafa yorup en iyi yolu izlemesini seviyorum. Değerli gördüğü kişiler için her şeyi yapabilecek biri, pes etmek nedir bilmiyor. Drizzt'in ağzından yazılmış kısımlar genelde en sevdiğim kısımlar oluyor. Çünkü duyguları samimi bir şekilde yansıtılıyor.
"Her bir ırka mensup bir sürü kimse, sevgi denilen şeyi pek anlamıyor gibi görünüyor. Zira onun basit güzelliğini, önyargılı düşünceler ve gerçekçi olmayan beklentilerle karalıyorlar. Ne gariptir ki ben, içinde sevgi yeşermeyen Menzoberranzan'ın karanlığından kaçtığımda, bütün hayatları boyunca sevgiyle beraber ya da en azından sevgi olasılığıyla yaşamış bir sürü kimseden daha fazla tutunuyorum bu kavrama."
Drow, Artemis Entreri ile savaşmak için, daha doğrusu herhangi bir sebepten dolayı Calimport'a geri dönmeyecekti. Eğer dönerse kiralık katilin ahlaki seviyesine inmiş olurdu. Bu da ahlaksız halkına sırtını dönmüş olan drowun, dünyadaki her şeyden daha fazla çekindiği bir şeydi.
"Prensiplerime dayanan en ciddi yeminimi, halkımdan birinin canına kastetmeyeceğime dair ettiğim yemini bozduğumda nasıl da sarsılmıştım. Palalarımın yaptığı o acımasız şeyi anladığımda duyduğum acı, başarısızlık ve kaybetme hissi çok keskindi.
Fakat bu suçluluk duygusu çabucak dindi. Kendimi herhangi bir başarısızlık konusunda affetmemden dolayı değil, gerçek başarısızlığımın o yemini etmemde yattığını anlamamdan dolayı."
"Ben öldüğümde... benim için matem tutacak, paylaştığımız neşeleri ve acıları, yani benim hatıramı yaşatacak dostlarım olsun isterim.
İşte ruhun ölümsüzlüğü, her zaman baki kalan mirası budur. Kader ateşinin yakıtıdır. Ama aynı şekilde, inanç ateşinin de yakıtıdır."
Drizzt'in karakter gelişimi diğer kitaplarda nasıl olacak acaba? Karakterin iyiliğini koruması çok hoş. Kendi ırkına göre sıradışı bir karakter besbelli. Kitapları okumasam da yorumlarını seviyorum. Takip ediyorum.
YanıtlaSilKendi ırkından çok farklı, onların karanlık iç yüzünü bildiği için orayı terk etmişti. Her şeyi geride bıraktığını sansa da peşine düştüler yine. İlk kitaptan beri yanlışın farkında olan ve mücadele eden biri oldu, ileriki bölümlerde de aynı devam edeceğini düşünüyorum. Güzel yorumun için teşekkürler Mervecim.
SilEvet, öyle malesef. Kötülük her yerde.
YanıtlaSilSerideki karakter gelişimleri okuma keyfini artırıyor bence, 2000 yıllık bir plan oldukca iddialı
YanıtlaSilBence de öyle, özellikle Drizzt'in yeri ayrı bende. İki bin yıllık plan cüce madenlerindeki hazinelerle ilgiliydi, şimdi Drizzt de orada olunca yaşlı kadına bahane çıktı. Drizzt'i aramak bahane hazineler şahane...
SilSevdiğim tarz kitaplardan anladığım kadarıyla, sanırım mücadele çok ama okumaya değer, not alayım
YanıtlaSilUmarım seversin, kavga çok olduğu kadar karakter gelişimleri de ön planda. O yüzden hep severek okuyorum ben. :)
SilSeriyi okumadım ama yorumun sayesinde ilgimi çektiğini söyleyebilirim :) Özellikle son alıntı çok hoşuma gitti.
YanıtlaSilÇok bilinen bir seri değil ama en sevdiklerimin içinde yer alır. Sanırım Drizzt karakteri ile çok bağ kurduğum için bu kadar seviyorum seriyi. İlk 13 kitap var elimde. :)
Siladını unutmuyoz bu serinin, sayende :) naruto gibii :)
YanıtlaSilEvet ya Naruto gibi oldu, seri uzun olunca çok bahsediyorum mecburen. :) Hatta Merveyle konuştuğumuzda Drizzt ve Entreri arasındaki kavgayı Naruto ve Sasuke'nin bitmeyen kavgalarına benzetmiştik.
SilAaa benden bahsetmişsin. Ben spoiler da almıştım. Tabi sana söylemem. (:
SilGözünden de bir şey kaçmıyor canım. :)) Söyleme bana, kaç bölümdür ikisinin mücadelesi nereye kadar gidecek diye okuyorum. 😅
SilHiç okumadım ve görmediğim bir kitap benim tarzım biraz daha klasiğe kaçıyor sanırım
YanıtlaSilDoğrudur, benim de tarzım bu. :)
SilDaha önce duymadığım bir seri ile karşılaştım. Okuması çok keyifli ve heyacan verici bir konuya sahipmiş hissi uyandırdı. :)
YanıtlaSilBen çok severek okuyorum. İlk üç bölümde Drizzt'i çok iyi tanıdıktan sonra kopamadım seriden. :)
SilBöyle uzun sürecek seriler okumayı çok seviyorum ev kitap yığılı olmasa alacağım...
YanıtlaSilBen de çok seviyorum. :) Haklısın, okunacak çok kitap birikince her şeyi alamıyor insan. Belki ileride okursun. :)
SilDrizzt'in yazısını okuyacaktım, sana uğrayınca aklıma geldi. Damladım hemen posta :) Entreri devamlı karşımıza çıkıyor. Kesinlikle çok inatçı bir düşman.
YanıtlaSilSondan üçüncü alıntıyı sevdim. İnsan kendine bir söz verirken daha çok düşünmeli. Tutamamak insanı kötü etkiliyor hakikaten.
Emeklerine sağlık :)
Drizzt bunlardan uzak durmaya çalıştıkça onlar peşini bırakmıyor. :) Evinden kaçınca yemin etmişti kendi ırkından birini öldürmeyeceğine, çünkü hepsi birbirinin kuyusunu kazardı, rahatça birbirini öldürürdü. Onlara benzemeyecekti ama dövüş kaçınılmaz olunca ve dostları tehdit altında olunca mecburen öldürmeyi seçti. Başta kafasına taksa da aslında ettiği yeminin anlamsız olduğunu fark etti. Yorumun için teşekkürler. 😊
Sil