Yazar belgesel ve sinemayla ilgileniyor. Uzun yıllar İHH'da yayın koordinatörü olarak görev yapmış. Pek çok ülke gezmiş, bu kitapta da şahit olduklarını, dinlediklerini aktarıyor.
Kitap kısa bölümlerden oluşuyor, her bölümde farklı ülkeleri, hayatları görüyoruz. Adını bile duymadığım bazı ülkeler var içlerinde. Bilmediğimiz nice hayatlar var, dışarıdan bakıp yorum yapmak kolay gelebilir. Yoksulluk, göç, afetler, savaşlar vb. konular üzerinde duruluyor. İnsanlar birbirine derman olmak yerine birbirinin üstüne bastığı sürece bu karmaşa da bitmeyecek gibi.
Bazı bölümler gerçekten etkiledi beni. Rahatça evimizde otururken ne küçük şeyleri dert ediniyoruz, dışarıda çok başka yaşamlar var oysa ki. İnsanlık el ele verse çözülemeyecek sorun yok ama birilerinin zevk sefa içinde yaşaması için birilerinin sömürüldüğü, ölüme terk edildiği bir dünyadayız maalesef. Kitabı kesinlikle tavsiye ederim. Bazı bölümlerin sonunda ilgili durumlara ait belgesellerin adı da yer alıyor. Hatta iki üç tanesini önceden izlediğimi anımsadım.
Çocukları, eşleri, anneleri, babaları, akrabaları gözleri önünde öldürülmüş, her gün ölüm görmüş insanları kurtuluşa inandırmak zordur.
O tarihlerde Fransa Cumhurbaşkanı olan François Mitterrand'ın bir konuşma sırasında Ruanda soykırımı için şöyle dediği kayıtlara geçti: "O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil."
Bekleyenlerin diyarına geldim, dururken bekleyenlerin, durmadan bekleyenlerin, giderken bekleyenlerin.
Köleler ağır koşullarda çalışıp ölürken Fransa'da edebiyat, sanat, bilim ve felsefe gelişiyordu. Köle olmayı reddeden insanları öldürenler sanatta yeni akımlar keşfediyordu. Ölmeyecek kadar az gıdayla tüm gün tarlada çalışan kölelerin ürettiği maddi değer, edebiyat ve felsefe yapmak için yeterli rahatlığı sağlıyordu.
Birleşmiş Milletler Myanmar'a baskıyı artırmayı amaçlayan şirin tasarılar düzenleyecek. Bilmem hangi devlet başkanı işe yaramayan açıklamalar yapacak. Arakanlı Müslümanların tükenen umudu, en büyük soykırımlardan daha büyük bir suç olarak tarihin yakasına yapışacak.
Daha sonra soranlara "Kapitalizmi eleştirmeye gittik ancak paramız yetmedi," diyecektim.
İlk başta kitabın kapağı çok ilgimi çekti. Renk kullanımı çok hoş. Ancak açıkçası böyle bir içeriği olduğunu ilk görüşte tahmin etmedim. İçeriği daha da ilgimi çekti. Denk gelirsem okuyayım.
YanıtlaSilKapağı çok hoş evet. :) İsminden dolayı tam da düşündüğüm gibi çıktı kitap. Etkileyiciydi, tavsiye ederim. :)
SilAlıntılar çok çarpıcı, okumaya değer bir kitap gibi duruyor
YanıtlaSilKitap çok iyiydi, pek çok şeyi de öğrenmiş oldum. Okumaya değer.
SilKitabın konusunu sevdim. Ve düşüncelerinize de katılıyorum Duygu Hanım.
YanıtlaSilKitabı listeme ekleyeceğim. Paylaşım için teşekkür ediyorum size.
Yorumunuz için ben teşekkür ederim Nazlı Hanım, umarım beğenirsiniz kitabı. :)
Silyanii gezi kitabı mıııı :)
YanıtlaSilEvet öyle. :)
SilEtkileyici ve güzel bir kitaba benziyor:))) Konusu ilgi çekiyor, kitap kapak çalışması çok hoşuma gitti:)))
YanıtlaSilKapağı çok güzel gerçekten. :) Etkileyici bir kitaptı. :)
SilKonusu baya ilgimi çekti. Her bölümde farklı ülkeleri, farklı hayatları okumak ilgi çekici. Paylaşım için teşekkürler :)
YanıtlaSilRica ederim. :) Kitap çok etkileyici ve gerçek hayatları okumak daha çarpıcı geliyor. Sadece bazı bölümler çok kısaydı.
Silİsmi ve kapağının yanında içerik de insanı çarpacak cinsten gibi geldi bana. Meraklandım.
YanıtlaSilEvet, bayağı çarpıcı buldum ben de içeriği. Tavsiye ederim, seversin sanırım. :)
Silİnsanlar birbirine derman olmak yerine birbirinin üstüne bastığı sürece bu karmaşa da bitmeyecek gibi. Bu o kadar doğru ki.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. :)
SilOkunası bir kitap gibi. Farklı dünyaları, farklı yaşamları okumayı seviyorum.
YanıtlaSilBen de o tarz kitapları sevdiğim için ilgimi çekti. Anı, gezi kitaplarını sevenler sever bunu da.
Sil