Bu kitabı bir süredir merak ediyordum. Sonunda okuma fırsatı bulabildim. Herkesin okuyup özümsemesi gereken bir kitap.
Kitap genel olarak Müslüman halkların geri kalmışlığı, bunun sebepleri, çözüm yolları ve İslami nizam üzerinde duruyor. Eğitim sisteminden siyasete pek çok eleştiri var. Yazar muhafazakarlar ve yenilikçiler arasındaki anlaşmazlığı ve nedenlerini güzelce vurgulamış.
İslamın sadece inançta kalmaması gerektiği, İslamı yaşam tarzı haline getirmek gerektiği ve halkların bir olması gerektiğini vurguluyor. Kısaca halk ve yönetim arasındaki farklı görüş nedeniyle toplumda istenen motivasyon ve azmin sağlanamayacağını söylüyor. Yani Müslüman olmayan, yabancı kesimi yönlendiren, harekete geçiren şeyin bizde işe yaramayacağını anlatıyor.
Bence bir Müslümanın neye dikkat etmesi gerektiği konusunda çok faydalı bir kitap. Geçmişten beri bir şey değişmediğini görmek de üzücü gerçekten. Gücü elinde tutan ülkeler "böl, parçala ve kendine bağımlı hale getir" taktiğinde hâlâ başarılı malesef. Bu bahane ile milliyetçilik adı altında çok savaş çıkarttılar. Hâlâ da toplumlar bunun acısını çekiyor. Kitabın sonunda bu yazdıkları nedeniyle Aliya İzetbegoviç'in haksız yere mahkemede yargılanmasına ve kendi savunmasına da yer verilmiş.
Çok fazla altını çizdiğim yer vardı ama birkaçını paylaşıyorum.
Nüfuzun bu yeni formuyla ulaşılmaya çalışılan hedef ise yine aynı: buradaki varlıklarını garanti altına almak ve Müslüman ulusları manevi açıdan zayıf, maddi ve siyasi açıdan kendilerine bağımlı vaziyette tutmaya devam etmek.
İslam'a yabancı olan hiçbir ideal ne kültür ne de devlet sahasında asla kayda değer bir tesir oluşturmayı başaramadı. Aslına bakılırsa, Müslüman halkların tarihinde büyük ve bahsetmeye layık ne varsa tamamı İslam nişanlarının gölgesinde gerçekleşmiştir.
İslam'ın sadece bir inanç olduğu düşüncesinden hareketle muhafazakârlar İslam'ın dış dünyayı tanzim etme gayesi olmadığı ve yenilikçiler de İslam'ın dış dünyayı düzenlemesinin mümkün olmadığı kanaatine varırlar.
Akıllara ziyan bir sığ görüşlülükle milletin mukaddesatını çiğnediler ve hakiki hayatı yok ederek yerine imitasyon bir yaşam koydular.
Halklarımızı boyunduruk altında tutmak için artık demir zincirlere ihtiyaç kalmadı zira bir milletin eğitimli kesiminin irade ve şuurunu felç eden bu yabancı "eğitimin" ipek iplikleri de aynı güce sahip.
Eskiden bu yana şahısların aşırı methine hem Doğu'da hem Batı'da sık rastlanır. Bu, bir çeşit putçuluğu temsil ettiği için İslam'a açık bir şekilde yabancıdır.
Yani yaptığımız bir şey yüzünden değil de yapmayacağımızdan emin olunmayan bir şey nedeniyle doksan yıl hapisle (!) yargılandık.
Tanıtım için teşekkürler.
YanıtlaSilRica ederim.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilBu güzel kitap tanıtımınız için çok teşekkür ederim. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim. Küresel kraliyetçiler takımı dediğimiz emperyalist güçler, müslümanlara ve müslüman devletlere dünyayı dar etmeye devam ediyorlar.
Müslümanların hayatlarını imanlarına şahit kılmadıkları sürece, küresel kraliyetçiler takımının oyuncağı olmaktan asla kurtulamayacaklar!
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar,
SilTam da dediğiniz gibi. Paraya tapanlar dünyayı alt üst ediyor. Kim ölmüş kim kalmış umurlarında değil. En sinir bozucu yanı medeni geçinmeleri bir de. Selamlarımla
islam ülkeleri bilim teknikte ve ekonomide ilerleyemediği için avrupa ve abd'nin eline bakar oldular. her şeyi onlardan alıyorlar, borç içindeler haliyle. o nedenle islam ülkelerini batı yönetiyor. ekonomide ticarette güçlü olmayan ülkeler uydu gibi oluyorlar. bizim ülke de uydu. bu kitabı merak ettim. çözüm ne olarak neler öneriyor, okurum. saoool yaa :)
YanıtlaSilEskiden herkesten ileriydiler. Malesef son birkaç yüzyılda sömürgecilik yarışı ve paraya tapanlar yüzünden dengeler bozuldu. İslamda sömürge anlayışı olmadığı zaten hiçbir zaman onlar gibi olmayacağız. Birlik içinde hareket edip kendilerini geliştirmek yerine Batı dayatması milliyetçilik, medenilik meselesi yüzünden dağıldılar, şimdi kendilerine bile faydaları yok. Tembelleşmenin, bir olmamanın bedelini tüm Müslümanlar ödüyor. Rica ederim. :)
SilKıymetli biri, yazdıkları da şüphesiz öyle. Demir zincirlere sahiden gerek yok artık, görünmez zincirleri bile isteye taktı boynuna müslüman toplumlar.
YanıtlaSilÖyle, haklısın. Eğitim sistemine kızıyorum. Eskiler dini ve diğer dersleri bir arada görüyordu. Şimdi doktor, mühendis, öğretmen dini bilgisi ve hassasiyeti olmadan yetişiyor. Sonuçta bir de gıda ve ilaç terörü ile uğraşır olduk. Çünkü para geliyorsa her şey mübahtır anlayışına dönüştürüldü meslekler.
SilSon zamanlarda klasik kitapları okur oldum. Bakış açısı değişik kitaplara da açığımdır. Hem yazara hem de kitabına bakacağım. Okuyan gözlerinize sağlık olsun Duygu Hanım. Okuyup bizimle paylaştığınız için teşekkür ediyorum size.
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için teşekkürler Nazlı Hanım. Ben de ara ara farklı kitaplar okumayı seviyorum. :)
Sil