Kitabı ikinci el almıştım ve eski bir kitap olduğu için dilinin zor olacağını düşünerek okumayı hep erteledim. Ancak düşündüğüm gibi anlaşılması zor değilmiş.
Cemil Bey'in ağzından hayat hikayesini okuyoruz. Bulunduğu çevre zevk sefa düşkünü insanlar ve etrafını saran gösterişçi kadınlardan oluşuyor. Bunlardan bunalan Cemil son olarak amcası onu bu kadınlardan biriyle evlendirmeye çalışınca kaçarcasına oradan uzaklaşıyor. Hemen gidip bir akrabası ile evleniyor.
Artık daha sakin ve mütevazi bir hayat yaşayan Cemil yine de etrafını saran ve ona ilgi gösteren insanlardan kurtulamaz. Sonunda beklenmedik bir durumun içinde kendini bulur. Seçim yapmak, bir karar vermek lazımdır ama Cemil için bu çok zor olur.
Yazarın anlatımını çok sevdim. Karakter tahlilini öyle iyi yapıyor ki sanki karşınızda gerçek karakterler var. Eski kelimeler çok kullanılmış ama her sayfanın altında açıklamalar yer aldığı için okumayı sekteye uğratmıyor. Sonlara doğru Cemil'e sinir olsam da kitabın anlatmak istediği her şey okuyucuya geçiyor. Yazarın başka kitaplarını da okumayı düşünüyorum.
Eğlenceye, zevke, gençlik ihtiraslarına doymuş, bunları kanıksamış bir kimse, onlardan daha üstün bir zevk âlemi bulamayınca, muhtelif his buhranlarının ve rûhî dalganışların cezr ve meddinde âvâre bir çöp gibi çalkalanıp duruyor.
İşte ben, bu doğumla ölüm arasındaki kısacık ömrü, basit ve değersiz kıymetlere bağışlayan insanlardan kaçtım.
Tavuğu için döğüşen horoz mâzurdur; fakat üç santim boyundaki kalem için döğüşen çocukta, yirmi kuruş için katil olan bir adamın duygularının küçük çapta bir örneğini görür gibi olarak ürkerim.
Bence akıl, akla yakışmayan çirkinlikleri ezebilmekle sâbit olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder