23 Ekim 2024 Çarşamba

Ben Efsaneyim Çünkü Öğrenciyim (Kitap)

 


  Geçen gün fuardan aldığım, yerli John Wick'in kitabı. Kendisini tanıyanlar öğrencileri ne kadar desteklediğini bilirler.

 Kitap öğrencilere dair kısa hikayeler ve motivasyon içerikli cümlelerden oluşuyor. Zor koşullar altında okumaya çalışan öğrencilerin çileli hayatı gözler önüne seriliyor. Pek çok insan onların bu sıkıntısından habersiz derslerde başarı göstermesini bekliyor. Öğrencilerini fark edip onlara el uzatan öğretmenler olduğu gibi tam tersi başarısız diye yaftalayıp sırt çevirenler de var. Bir öğretmenin ön yargılarından kurtulup önce öğrenciyi tanıması, anlaması gerekiyor. 

 Hikayeleri okurken herkesin aynı şartlara sahip olamamasının getirdiği çaresizliği hissediyorsunuz. Kimi zaman ilgisizlik ve sevgisizlik, kimi zaman fakirlik, şiddet beraberinde zorlukları getiriyor. Buna rağmen azmedip yılmayan ve yoluna devam edenler de takdir edilesi. Düşündürücü, farkındalık oluşturan ve gerçeğe ışık tutan güzel bir kitap. Herkese tavsiye ederim. 


Yüreğimdeki sekiz şiddetindeki depremin sesini duymayan bir babanın, ufacık kapı gıcırtısını duyması işin ayrı bir boyutu.

Acılarımın sessizliği atmosferi yırtarcasına güçlü, lakin duyan yok.

Bana "nasılsın" desene öğretmenim. Belki iyi değilimdir.

Kendini var etmeye çalışırken,

seni yok etmeye çalışacaklar.

Ve bunu seni tanımayanlar yapmayacak.


20 Ekim 2024 Pazar

Konya Kitap Günleri

 


 Bugün plan yapıp Tefrika ile kitap bakmaya gittik. Bazı istediğim yayınevleri yoktu ama yine de güzel bir etkinlik oldu. Fiyatlar ise pek uygun değildi o yüzden az kitap aldım. Böyle etkinliklerde biraz indirim olsa iyi olurdu.

 Tarık Tufan'ın imza günü vardı ama konuşma da yaptığı için geç vakte sarkınca imzalatmadan döndük biz. Neyse ki instagramdan takip ettiğim yerli John Wick'in (Ömer Aslan) imza günü de aynı saatlerdeydi. Sıraya girip kitap imzalattım, fotoğraf çekindik. Nazik, güler yüzlü biri. Ben de kendi kitabımı hediye ettim, mutlulukla karşıladı. Fazla kitap alamasam da güzel bir gün oldu. Benimle gelen canım arkadaşım tefrikaya da teşekkür ederim. ☺️🌺







17 Ekim 2024 Perşembe

Memories of the Alhambra (Dizi)

 


 Günümüzde teknolojinin geldiği yeri yansıtması açısından güzel bir dizi olmuş. Ben de severek izledim, sardı bayağı. Oyuncu kadrosu da iyiydi.

 Bir teknoloji şirketinin yatırımcısı Yoo Jin Woo aldığı bir telefon ve mail üzerine aceleyle İspanya'ya gelir. Kendisine söylenen pansiyona yerleşir. Telefon eden genç artırılmış gerçeklik oyunu tasarlamıştır ancak başı dertte olduğu için Yoo Jin Woo ile bir daha iletişime geçemez.

 Yatırımcı bu süreçte oyunu kendi test eder ve gözlerine inanamaz. Her şey o kadar gerçekçidir ki oyuna bayılır. Ancak bir sorunu vardır, eski arkadaşı, şimdiki düşmanı da oyunun peşindedir. Yoo Jin Woo oyunu tasarlayan genci bulup anlaşma yapmayı hırs haline getirir ve oyunda hızla ilerleyip seviye atlamaya başlar. En büyük sorunla da bu şekilde karşılaşır. Oyunda ölümcül bir hata vardır, Yoo Jin Woo'nun hayatta kalmak için çok çabalaması, oyunun detaylarına hakim olması gerekmektedir. Dahası iş hayatı da çıkmaza girer, kendisine inanacak birilerini bulmakta zorlanır.

 Dizi genel olarak heyecanlıydı, bazı kısımlar uzatılmış gibi gelse de kurguyu sevdim. Bu tarz oyunlar günümüzde gittikçe daha yaygın hale gelirken kişinin ruh sağlığı üzerindeki etkileri de azımsanmayacak seviyeye geldi. Dizide oyun bağımlılığı yanında, hatalı programların neye mal olabileceği ve çözümünün kolay olmadığı üzerinde de durulmuş. Tabii bazı sahneler abartılı olsa da karakterin çaresizliği ve çabası izleyiciye geçiyor. Defalarca ölümden dönüyor ama pes etmiyor. Sadece kendisinin şahit olduğu şeyleri kanıtlamanın zorluğuna rağmen akıllıca hareket etmesi dikkat çekiciydi. Dizide aşk hikayesi de vardı ama oyundan kurtulmak ön plandaydı. İspanya'da çekilen mekanları sevdim. Finali daha uzun olabilirdi, sanki devamı gelecek gibi bitirmişler. Yine de sevdiğim diziler içinde yerini aldı. 



14 Ekim 2024 Pazartesi

Yerdeniz Büyücüsü (Kitap)

 


 Seri olduğunu fark etmeden almıştım, neyse ki ilk kitabı almışım. :)

 Hikaye bir çocuğun, yaşadığı yerde büyücülerin ünlü olmasıyla da, bir takım yetenekler göstermesi ile başlıyor. Çocuk kısa sürede dikkatleri çekince bilge biri kendine gerçek isim verir. Kişinin gerçek ismini aldıktan sonra bunu herkesten saklaması çok önemlidir çünkü kendini ancak bu şekilde koruyabilir.

 Ged, öğrenmeye aç, azimli biridir. Gençlik hevesi ile bazı uyarıları görmezden gelir. Gittiği okulda hızla yükselir ancak başına büyük bir dert alır. Gururu ve kendini kanıtlama çabası yüzünden olmayacak bir işe kalkışmıştır. Bundan sonra korku ve tedirginlik içinde yaşar, kendisini kurtarmanın yollarını arar. Diyar diyar dolaşır, denizler aşar.

 Kitabı çok severek okudum. Biraz masalsı yanı vardı aynı zamanda gizemli ve ders verici. Ged karakterini çok sevdim. Sahip olduğu güçle ve öğrendiği her yeni büyüyle adeta başı dönüyor ve sonrasında hayatını karartacak bir pişmanlık yaşıyor. Her şeye rağmen direnmeyi ve çözüm aramayı sürdürdü. Yazarı ilk kez okudum ve üslubunu çok sevdim. Kitaba başladığım anda güzel atmosferi beni içine çekti hemen. Serinin kalan kitaplarını da okumak istiyorum. Kitapta daha fazla karakter ve macera görmek isterdim. Her şey Ged'in etrafında dönüyor. Bölüm başlarındaki tatlı resimleri de sevdim.


Büyücü olarak doğmuş birinin aklını karanlıkta bırakmak tehlikelidir.

O, senin kibrinin gölgesi, senin yarattığın bir gölge. Bir gölgenin adı olur mu?

Kim bir adamın ismini biliyorsa, onun hayatını avuçlarının içinde tutuyor demektir.

Ya tepeden aşağıya ölülerin ışıksız şehirlerine ve çorak topraklarına gidecek, ya da şekilsiz şeytani şeyin kendisini beklediği duvardan atlayarak, tekrar yaşama dönecekti.

Kötü niyet, kötü sonuç doğurur. Ben buraya çekilmedim; itildim. Beni buraya iten güç beni yok etmeye çalışıyor.

Kötülerin teslim olmamış ruhları ele geçirmeleri çok zordur.





3 Ekim 2024 Perşembe

Yılan Avı (Kitap)

  


 Yine John Verdon kitaplarından biriyle geldim. Geçen yıl çıkan bu kitabı oldukça merak ediyordum.

 Serinin baş kahramanı olan dedektifimiz Dave Gurney yine bir cinayeti çözmek uğruna başına olmadık dertler alır. Bir cinayet davasının sonucunda hata olduğunu ileri süren biri kendisiyle gelip konuştuğunda Dave durumu araştırmaya başlar. Suç geçmişi kabarık olan Ziko'nun bu cinayeti işlediğine dair o kadar delil vardır ki Ziko'nun avukatı bile onu doğru düzgün savunamamıştır.

 Dedektif araştırmasını genişlettikçe farklı tutarsızlıklar olduğunu ve gerçekten de yanlış kişinin suçlanıyor olabileceğini düşünür. İşini yürütürken bir yandan konumunu kaybetmek istemeyen hırslı savcı ile anlaşmazlık yaşar, bir yandan kendisini engellemeye çalışan gizemli kişiler ortaya çıkar. Tüm bunlar dedektifi korkutmak yerine onun gerçeği öğrenmeye yönelik çabasını artırır. Sonunda kendisi de suçlu konumuna düştüğünde evliliğinde de bazı çatırtılar yaşanır. Dave kendini ilk kez bu kadar çaresiz hisseder, adeta iğne ile kuyu kazıyordur.

 Yazarın önceki kitapları kadar heyecanlı bulmasam da kurgu yönünden sağlam bir kitap. Cinayet olarak görünen eylemin esas nedenlerini öğrenince gerçekten şaşırdım. Bu karanlık ve gizemli olayı çözmek için dedektifin çok şey feda etmesi çarpıcılığı artırmıştı. Adama acıdım cidden ama bir yandan gözü dönmüşçesine işine bağlı olması sinir bozucuydu. Karısına çok hak veriyorum, insan asla sevdiğini geri plana atmamalı. Dave ne kadar başarılı ve zeki bir dedektif olsa da asla iyi bir eş değil. Bence yalnızlığı hak ediyor.

 Finali çok beğendim ben, her şey çok detaylı işlenmişti. Ve gerçeklerin bu kadar zor açığa çıkması gerçek hayattan bir cinayet davasını takip ediyormuşum hissi uyandırdı. Yazarı tebrik ediyorum.


Bizim cezaevi sistemimiz ruhları toz haline gelene dek öğüten bir makine gibi. İnsanları küçültüyor, sertleştiriyor. Onları, büyük öfke nöbetlerine sadece bir hakaret uzaktaki bireyler haline dönüştürüyor.

Geçmişin aniden gündeme gelişi kağıttan bir evin çökmesi anlamına gelmiyorsa da zemin kesinlikle kaymıştı.

Hedeflediğin şeyin mantığını ya da takıntılarından dolayı başka insanları hedef haline getirmeye hakkın olup olmadığını asla sorgulamıyorsun.

Kim olduğunu, nereye ait olduğunu, kendini neden bu kadar kaybolmuş hissettiğini bulmaya kararlıydı.


Yıldız Düşüşü 2.Bölüm

  2.Bölüm Ertesi gün davetten birkaç saat önce Aden geldi. Oynayacakları rolde daha gerçekçi olmak için birbirlerini tanımaları gerektiğini ...