Kitap sadece mektuplardan oluşuyor. Rimbaud'un ailesine, dostlarına ya da yetkililere yazdığı mektupları okuyoruz.
Kitabın başında yer alan yazar hakkındaki açıklamaları okuyunca yazara gıcık oldum. İlk mektuplarından da zaten vurdumduymaz, dostu olarak gördüğü kişiye yük olan biri olarak görüyoruz Rimbaud'u. Dostu ile arasında bazı dedikodular da çıkıyor. Sonra çalışmak için uzak, sömürge ülkelerine gidiyor. Zorlu çalışma koşulları, topluma karşı tutumu mektuplarında açıkça hissediliyor. Sürekli ticaret ve para konusunu anlatır hale geliyor. Bir yandan da İngiliz, Fransız sömürgeleri hakkında döneme ait bilgiler edinebiliyoruz. Yazarın bulunduğu toplumu hor gördüğü de anlaşılıyor.
İklim ve çalışma koşulları sonucunda yazar çok yıpranıp kısa sürede çökmeye başlıyor. Son mektupları üzücüydü, yazarın çaresizliği hissediliyordu. Ailesinin kendisine daha fazla destek olmamasına şaşırdım. Özellikle son zamanlarda. Mesafe uzak olunca ve o dönemde ulaşım da masraflıysa belki yeterince yardımcı olamadılar ama aile bağlarının güçlü olmadığını hissettim ben.
Çift ölçü kullanma genellikle yaygın bir özelliğidir Avrupalının. Günümüzün çeşitli siyasal ve toplumsal olaylarında da gözlemlemekteyiz bu çift değerli tutumu. Savunur göründüğü o eşitçilik, o insancıllık, o hoşgörüyü yalnızca ak Avrupa sınırları içinde geçerli saymakta, bu sınırların dışında kalan ülke ve insanlara karşı, kendi çıkarı doğrultusunda en iğrenç davranışlara girişmekte bir sakınca görmemektedir bu Avrupalı. (Kitabın başındaki açıklamadan)
Ben de kendi ilkemi izliyorum: sıkılmadan başkalarının sırtından geçiniyorum; eski okul gerzeklerini bulup yakalıyorum: Sözle ve davranışla ne denli aptalca, pis ve rezilce şey varsa hepsini karşılarında yapıyorum.
Her beyinde doğal bir gelişme olur; nice benciller yazar diye ortaya atar kendilerini; daha bir niceleri de kendilerinden bilirler düşünsel gelişmelerini!
Bu saçma ülkelerde ve anlamsız koşullarda ne yürekler acısı bir yaşantı sürüyorum bir bilseniz!
O tarihte otuz iki ya da otuz üç yaşında olacağım. O zaman burada biriktirdiğim 20.000 frank kadar parayı toplayıp ülkeme döneceğim, herkesin bana yalnızca yaşlı gözüyle bakacağı ve yalnızca dul kadınların benimle evlenmeyi kabul edeceği ülkeme!
Ama bütün bunların şimdi artık önemi yok; yaşamın kendisinin bile önemi yok!
Ne yapacağımı henüz size söyleyemem, henüz bunu kendim bile bilmeyecek derecede çökmüşüm.
Muhtemelen gençliğinde insanlara verdiği sıkıntıdan dolayı ailesi ilgilenmemiştir.
YanıtlaSilOlabilir, bir de 1800lü yılların sonları, iletişim ulaşım kolay değil.
SilKitap ismi çok güzel olmuş :)
YanıtlaSilGüzel evet ama kitabın geneliyle pek ilgisi yok. Mektupta geçen bir cümleyi isim olarak koymuşlar. :)
SilEvet şimdi baktım bende :)
Silrimbaud eeveet insan olarak sorunlu ama şair olarak iyi :)
YanıtlaSilŞiirlerini bilmiyorum sadece mektuplarını okudum. :)
SilÖzellikle ana karakterin kötü özellikleri olduğu zaman ben kitabı okurken çok sinirleniyorum. Kendi kendime söylenmeye, eleştirmeye başlıyorum:) Genelde bana iyi hissettirmeyen şeyleri okumayı tercih etmem ama bazen o da ayrı bir terapi oluyor:) Tanıtım için teşekkürler:)
YanıtlaSilBen de gıcık olsam da hep mektuptan oluştuğu için daha resmi gibiydi. :) Ben teşekkür ederim. :)
SilO dönemlere ait kitapları okumayı severim. Bu eserden haberim yoktu. Bakıp almaya çalışacağım.
YanıtlaSilOkuyan gözlerinize sağlık olsun Duygu Hanım.
Teşekkür ediyorum değerli paylaşımınıza.
Yorumunuz için ben teşekkür ederim Nazlı Hanım. :) Döneme ait pek çok bilgi de ediniyoruz.
SilBenim henüz okuma fırsatı bulmadığım bir kitap bu, yazınızda denk geldim :)
YanıtlaSilBu arada sizin de kuşlarınız olduğunu bilmiyordum :)
Ben de kitabı tesadüfen kitapçıda görmüştüm. :) İki kuşumuz var. :)
Sil