24 Temmuz 2025 Perşembe

Giresun'a Yelken Açıyorum

 

Arkadaşlar ikinci merkezi atama dönemi de gelip çattı. Bölümümden ilk atama sayısı çok az olunca aylardır gergin halde bekliyordum. Bu kez daha güzel bir alım oldu şükür ve ilk tercihim olan Giresun tuttu. Tercih dönemi de biraz zor oldu benim için. Alımların çoğu Ankara'dandı ve Ankara bana çok yakın. Yine de pahalılığı ve yoğunluğunu düşünerek daha sakin bir şehirde yaşamak istediğime karar verdim. Zaten Karadeniz'de yaşamak hayalimdi. Uzak da olsa Giresun'u istedim, İnşallah gerisi de güzel olur. Allah pişman etmesin. :)) Şimdi güvenlik soruşturması süreci vs olacağı için neredeyse 3 ayı bulur işbaşı yapmak. Bir sıkıntı çıkmazsa İnşallah artık Giresun'da yaşayacağım. 😊 O kadar bekledim ki hâlâ gerçek değil gibi geliyor, işe başlarsam ancak inanırım. 😅

Bugün canım arkadaşım Sevda da kardeşi ile bana sürpriz yaptı. Japon parkında buluştuk. Şirin bir pasta da almışlar, termosla çay getirmişler. Tefrikacığımın güzel hediyeleri de beni çok mutlu etti. 🥰🌸 Minato anahtarlığına ayrıca bayıldım. 😃 Kitap da okumak istediklerimden biriydi. Kendisine çok teşekkür ediyorum. 





20 Temmuz 2025 Pazar

Rudin (Kitap)

 


Kitap konusunda fazla beklentim yoktu. İçeriği düşündüğümden biraz farklıydı ama sevdim. 

Kendi halinde yaşayan karakterleri tanıyoruz önce. Darya Mihaylovna pek çok kişinin ziyaret ettiği sosyetik bir kadındır. Yine bir gün misafir ağırlarken Rudin isimli adam evine gelir. Bu adam sözleri ve hitabeti ile herkesin ilgisini çeker. Büyük küçük herkesin saygısını kazanır.

Zamanla ev sahibinin genç kızı da adamın etkisi altına girer. Bundan rahatsız olanlar vardır elbette. Rudin heyecanlı konuşması ve bilgisi ile sohbetlerin merkezinde olsa da düşünmeden attığı bazı adımlar yüzünden gözden düşer. Onu yakından tanıyan eski arkadaşı ise başından beri ondan haz etmediğini belli etmektedir.

Rudin karakteri oldukça ilginç. Başta biz de tanımakta zorlanıyoruz. Gerçekten konuşkan, samimi biri mi yoksa farklı niyetler peşinde mi. İnsanları kolayca etkisi altına alması çalışılmış bir planın neticesi mi. Kitabın sonuna doğru Rudin hakkında daha fazla şey öğreniyoruz.

Kitap insanın kendini bulma, tanıma çabasını anlatıyor bir bakıma. Bazen kişi ne yapsa da tam anlaşılamaz, çünkü aslında kendisine de biraz yabancıdır. Yine de Rudin'in hep doğru olduğuna inandığı şeyi yapması bence esas noktaydı. Onun esas derdi kendini olduğu gibi ifade edebilmekti bence ama farklı davranışlara alışmış kişilerde daha çok sahtelik hissi uyandırdı. İnsanların birbirinden çok farklı olabildiğini, durumlara farklı yaklaşabileceğini kabullenmek gerek. Rudin'in ilerlediği yolda en büyük engelin onu anlamayanlar olduğunu düşünüyorum. Bambaşka bir hayatı olabilirdi, elbette seçimler de çok önemli. 

Fazla olay olmasa da yazarın akıcı anlatımı ve merakı diri tutması sayesinde kitabı elimden düşüremedim. 


Aynı zamanda, sadece bir süvarinin atına hâkim olduğu gibi, onurunu elinde tutabilen, benliğini, toplum yararı uğruna feda edebilen kişilerin insan sıfatını taşımaya layık olduğunu söylüyordu.

Bencil insan tek başına, verimsiz bir ağaç gibi kurumaya mahkûmdur.

Acıdır, kırıcıdır geç gelen mutluluk.

Ne kadar verimli olursa olsun içine sinmeyen bir toprakta neden asla kök salmıyorsun?


19 Temmuz 2025 Cumartesi

Beyşehir Gezimiz

 

Bir süredir Konya'nın Beyşehir ilçesini gezmek aklımızdaydı. Sonunda Sevda ve kardeşi ile birlikte gitme fırsatı bulduk. Keyifli bir gün oldu. 😊

Otogardan başlayan yolculuğumuz 1.5 saat sürdü. Tabii oraya ilk gidişimiz olduğu için göl civarını pek bilmiyoruz. Nilüferleri görmek ve tekne turu yapmak istedik ilk. Oldukça ıssız bir yer olduğu için taksici amca sağ olsun bizi bekledi. Tekne turumuz yarım saat kadar sürdü, ben sevdim fakat kuraklık yüzünden su bulanıktı ve nilüfer yaprakları solmuş, yıpranmış haldeydi. Yine de tekne gezisi çok hoştu. Bol bol fotoğraf video çektik. Yağmur azlığı nedeniyle tekne turları bu yıl son olabilirmiş. Üzücü, yağışlar normale döner İnşallah.

Oradan tarihi Eşrefoğlu Camisine geçtik. Hediyelik eşya dükkanları da caminin yanındaydı. Ben hemen hasır piknik sepeti aldım, çok uygundu. Ne zamandır almak istiyordum, iyi denk geldi. :) Sonra göl kenarında oturup keyifli vakit geçirdik, bir şeyler yedik içtik. Taş köprüyü gittik. Daha çok yer gezebilirdik ama sıcaklar yüzünden bayağı bunaldık ve aracımız da olmayınca ancak bu kadar oldu. 🤗🌸 Tur tercihi de var ama bu sefer kendimiz keşfetmek istedik, dilediğimiz gibi takıldık. İleride kısmet olursa farklı yerlere de gidebiliriz. Kafa dengi arkadaşlarla geziler oldukça keyifli oluyor. 🥰🌸
















12 Temmuz 2025 Cumartesi

Luna (Kitap)

 


Oyuncu Buğra Gülsoy'dan okuduğum ilk kitap oldu. Başta gizemli bir polisiye gibi görünse de kitap bilimkurgu. Gerçek ve doğaüstünün harmanlanmış hali kitabı daha ilgi çekici hale getirmiş.

Adem bir polis memuru ve görev sırasında bir ceset bulur. O günden sonra tuhaf durumlarla karşılaşır ve çok şeyi sorgularken bulur kendini. Başta meslektaşları ile çeşitli sorunlar yaşar. Geçmişte girdiği bir mücadeleden başarısız çıkmış ve dışlanmış hissetmektedir. Üstüne yeni ve gizemli durumlar yaşanınca gözler yine üzerine çevrilir. Artık Adem'in yapabileceği tek şey kalmıştır, kaçmak.

Dünya kaosa doğru sürükleniyor, Avrupa karanlığa gömülmüş, İstanbul da risk altında. Şehirler hızla yaşanmaz hale gelirken ülkeye çok sayıda göçmen akın etmekte. Kimse güvende değilken Adem bir yere doğru yönlendirilir. Yapması gereken mühim bir görev vardır.

Yazarın dili akıcı, ana karakteri hemen benimsedim. Kitap boyunca gizem sürdüğü için bazı şeylerin açığa çıkması uzun sürmüş gibi geldi. Final de açık uçlu bitmiş. Aslında bundan anladığım belirsiz geleceğimizin vurgulanması. Her ne kadar kitap doğaüstü olsa da günümüzün bazı gerçeklerini de çarpıcı şekilde yansıtıyordu. Örneğin belli güçlerin tüm dünyayı arka planda yönetmesi, aslında her şeyin görünenden farklı olduğu, insanlara sahte bir yaşamın dayatıldığı gibi şeyler...

Kitap daha derin olabilirdi bence, böyle biraz özet geçilmiş gibi hissettim. Yine de yazarın tarzını sevdim. Vermek istediği mesajlar iyi anlaşılıyordu. Belki ileride filmi de çıkar. :))


Bildiğin her şeyi unut. Çünkü bildiklerin 'her şeyi' unutmak içindi. Aslolanı hatırlama diyeydi. Çünkü bildiğini sandıkların koca bir yanılsamadan ibaret.

Tek başımıza tüm sistemden kendimizi soyutlayıp medeniyet diye dayatılan sahte düzenin dışına çıkmaya cesaret edemiyoruz.

Krallıklarla işleri bittiğinde ulus devletleri yarattılar. İnsanlara liderlerini hür iradeleriyle seçtirdiklerini düşündürdüler. Yükselen yıldızları ya oyun dışı bıraktılar ya da suikastlarla yok ettiler. Ulusları birbirlerine karşı kışkırtıp savaşlar çıkarttılar.

Bazen soruların en dipten en tepeye uzanan birden çok yanıtı olur. Ve aslolan yanıt o tepede saklıdır.



5 Temmuz 2025 Cumartesi

Kuroko no Basket (Anime)

 


Öylesine, beklentisiz başlayıp da çok severek izlediğim bir anime oldu. Basketbolu sıkıcı bulacağımı sanmıştım ama birbirinden ilginç karakterlere hemen bağlandım ve sonraki bölüme hızla geçerken buldum kendimi.

Animeye ismini veren Kuroko kısa boylu olması, çok güçsüz görünmesine rağmen herkesten farklı özelliği ile dikkatleri çekiyordu. O, beklenmedik pasların uzmanı, kendi tabiri ile bir gölge. Yani güçlü bir ışıkla birlikte yeteneği ancak ortaya çıkıyor.

Seirin takımı önceki yılın acı yenilgisini unutmak ve Japonya'nın en iyi takımı olmak için sıkı çalışır. Kuroko ve Kagami takıma yeni katılan sürpriz oyunculardır. Ancak takım ne kadar güçlense de rakipler de sürekli güçlenmekte ve beklenmedik durumlar yaşanmaktadır. Kuroko ve Kagami ikilisi için bile aşılması çok zor engeller vardır, başta Mucize Nesil üyeleri.

Mucize Nesil, Kuroko'nun ortaokul takımındaki en güçlü kişilerden oluşuyor. Bu beşli müthiş güçlü ve lisede hepsi farklı okullara dağılsalar da onların bulunduğu takımlar hâlâ en güçlüler. Kuroko bu beşlinin bencil oyun tarzından haz etmediği için onları yenmek istemekte, bu yüzden basket tutkusu yüksek olan Kagami ile birlik olur. Yine de hiçbir şey kolay değildir.

Animede en ilgimi çeken karakterlerin güzel işlenmesi oldu. Hem gerçekçi, hem sıra dışılar. Onlarla sevinip, onlarla üzülüyorsunuz. Maçlar oldukça ilginç ve keyifliydi. Özellikle Kuroko'nun sıradışı pasları, Aomine'nin yırtıcı bir kaplan misali oynayışı, durdurulamaması, Kagami'nin son saniye atakları ve tabii Akashi'nin çılgın oyun tarzı. Dostluk ve mücadele konusunu sevenler animeye bayılacaktır. Maç anındaki hislerin ve üstlenilen sorumluluğun sonuçları nasıl değiştirebildiğini görmek güzeldi. 

 En sevdiklerimi tanıtayım şimdi. (gifler: tenor.com) 



Kuroko

Sakin görünümlü, daima ciddi ve azimli. Başta sıradışı paslarından başka pek varlık gösteremiyordu. Yine de hayallerinin peşinden gidip güçlenmeye çalıştı. Takım çalışmasına, dayanışmaya önem verir. En sevdiğim özelliği kendine has durgun ama yeri gelince çarpıcı yanı.  Aklından geçenleri anlamak zor. Şeker mi şeker ve hep doğrucu biri. 🌸



Kagami

Enerjik, depresif biri. Hemen gaza geliyor ve öfkeleniyor. İçindeki basket tutkusu çok büyük, güçlü rakiplerle yarışmak için sabırsızlanıyor. Her zaman daha iyisini yapması gerektiğine inanıyor. Daima göründüğü gibi biri, kolay okunuyor. En sevdiğim yönü bu ve sınırlarını zorlaması. Kuroko ile birlikte çok güçlü ama bunun yetersizliğini gördüğünden beri bireysel olarak da kendini aşmaya çalışan biri.




Mucize Nesil'den Aomine

Aşırı güçlü ve rakiplerini ezip geçmesi onu zalim gibi gösterse de yetenek var ne yapsın yani. Şaşırtıcı atışları ve hızı ile durdurulması zor bir canavar gibi. Yine de hevesini kaybetmiş biri, çünkü üstün yeteneğini kim görse hemen pes ediyor. Bu da çok sevdiği basketi neşeyle oynamasını engellemiş. Gerçek rakip özlemiyle yanıp tutuşuyor. Sevdiğim yanı soğuk göründe de haksızlığa gelemeyen yapısı ve gücü. Kuroko ile olan dostluğunu seviyorum. Şimdi rakip olsalar da ikisinin de birbirine saygısı var.



Mucize Nesil'den Kise

Biraz ciddiyetsiz görünür ama bu samimi olmasından kaynaklanıyor. Kimseye karşı art niyeti yok, içten biri. Yeteneği gördüğünü rahatça kopyalayabilmesi ve çabuk öğrenmesi. Sonuna kadar mücadele eder. En sevdiğim yönü öyle görünmese de içten içe duygusal oluşu ve hep direnmesi.



Mucize Nesil'den Akashi

Mucize Nesil'i bir araya toplayan kişiydi. Hâlâ hepsinin üstünde otorite kurabiliyor. İnsanları kolayca etkisi altına alıp manipüle edebiliyor. Bunu da kendisini çok karizmatik göstererek yapıyor. Mükemmel akıl okuyuşu, öngörüleri ve üstün zekası sayesinde kişiler üzerinde onları hipnoz ediyormuş gibi bir etki bırakıyor. Kendine güveni, egosu, kararlılığı, attığı her adımı ile farklı kafada biri. Kuroko gibi sakin görünümlü olmasına rağmen tekinsiz havası bir kilometre öteden hissediliyor. Animenin en ilginç karakteri. Sevdiğim yanı kusursuz özgüveni ve öngörülemez oluşu. 






Sonlu Olasılık (Kısa Hikaye)

  Sıcak yaz günleri Ender için hep zorlu geçerdi. Aksi gibi vantilatör de bozulmuş nemli ve bakımsız dükkânda çalışmak çile halini almıştı. ...