Yazarın babasına yazdığı fakat alıcısına ulaşmayan mektubu. Kısa bir kitap olduğu için çabuk bitirdim.
Franz Kafka babasının gölgesi altında büyümüş ve onun kendisini şekillendirmesine rağmen babasından gittikçe uzaklaşmış. Ona hissettiği yabancılaşmayı, geçmişten beri aralarındaki ilişkinin bozukluğunu mektupta detaylıca anlatmış. Babasının fiziksel anlamda bir zorbalığı olmadıysa da aşağılama, tehdit ve küçümsemelerine maruz kalmış. Bunun iç dünyasını ve babasıyla olan bağını nasıl olumsuz etkilediğini görüyoruz. Bence herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği kitap. Anne babanın bilinçli ya da bilinçsiz olarak yetiştirme adı altında dayattıkları çocukları çok etkileyebiliyor. Zaten herkes doğru şekilde eğitilebilse etrafta bu kadar sorunlu insan da olmazdı. Bağlar zayıfladıktan ya da koptuktan sonra geriye dönüş olmuyor pek. Çocukluğunda yaşadıklarını bu kez kendi evlatlarına yaşatıyor insanlar. Kafka da babasının dayatmaları, kendini acındırarak Kafka'yı suçlu hissettirmeleri, ezici lafları yüzünden babasından oldukça soğumuş. Yazdığı her satırda bunu görüyoruz zaten. Bu tarz davranan insanların okuyup da ders çıkarmasını isterdim de neredeee?
Senin etkinden büsbütün bağımsız büyüseydim bile, senin gönlüne uygun bir insan olamazdım.
Üzerimde kaçınılmaz bir şekilde etkili oldun, ancak bu etkiye yenik düşmemi özellikle geliştirdiğim bir hainliğe yormaktan artık vazgeçmelisin.
Senin eğitim sırasında kullandığın son derece etkin, en azından benim üzerimde asla başarısız olmamış konuşma araçların şunlardı: Hakaret, tehdit, alay, haince gülümseme ve -tuhaf bir şekilde- kendine acımaydı.
Seninle ikimiz arasında esaslı bir savaş yoktu; benim işim kısa sürede bitmişti; geriye kalan kaçış, hayata küsme, üzüntü, içsel çatışmaydı.